Esas No: 2020/226
Karar No: 2021/1320
Karar Tarihi: 21.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/226 Esas 2021/1320 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
...
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
....
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2019
NUMARASI .....
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
Taraflar arasında görülen davada Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02/12/2019 tarih ve ...... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalının 01.04.2019 günü ve ..... numarasıyla sunduğu kargo hizmeti sırasında gönderilen ürünün zarar görmesi nedeniyle zararın giderimi için Ankara 30. İcra Müdürlüğünün ...... sayılı dosyasında takip başlattığını, davalının takibe haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taşıma ile ilgili bir kusurunun bulunmadığını, davacının eksik ve hatalı bildirimden sorumlu olduğunu, tam tazminat koşullarının oluşmadığını, sorumluluğunun sınırlı olduğunu, alacağın bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında taşımacılık sözleşmesinin kurulduğu, ürünün davalıya teslim edildiği ve ürünün hasarlı olduğuna ilişkin bir çekişme bulunmadığı, uyuşmazlığın, taşıma sırasında oluşan ürün hasarından kimin sorumlu olduğuna ilişkin bulunduğu, dava konusu ürünlerin taşınması için düzenlenen 01.04.2019 günlü kargo teslim alma belgesinden ürünlerin ambalajının taşıma işine uygun olmadığına veya usulünce ambalajlanmadığına dair bir şerh konulmadığı, bunun yanında, taşıyıcının sorumluluğunu ortadan kaldıran TTK’nın 876 ve 878. maddelerin varlığına ilişkin bir kanıt da ileri sürülmediği, taşıma işi ile yükümlü davalının bu edimini gereği gibi yerine getirmekle yükümlü bulunduğu, dolayısıyla, davacının ürünün taşınması sırasında oluşan zararı davalı/taşıyıcı gidermekle yükümlü olduğu, davacının dava dilekçesine eklediği taşınan ürüne ait 01.04.2019 günlü ...... numaralı irsaliyeli faturadan ürün bedelinin 6.150,01TL olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, Ankara 30. İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak belirli ve likit olduğundan %20 icra inkar tazminatı olan 1.242,23 TL' nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkili tarafından taşıma, taşıma hizmetinin niteliklerine uygun şekilde yerine getirilmiş olup, müvekkilinin zarar nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını, itiraz ve savunmaların incelenmediğini, kargo içeriği denetlenmeden kargo ambalajının, eşyanın ve taşıma işinin niteliklerine uygun olup olmadığının belirlenmesinin mümkün olmadığını, niteliği koli olarak bildirilmiş kargonun, müvekkili tarafından taşıma hizmetinin ifasına uygun şekilde taşınmış ve teslim adresine ulaştırıldığını, kargonun, taşıma işinin niteliğine uygun ambalajlandığının irdelenmesi gerektiğini, müvekkilinin taşıma işini gereği gibi ifa ettiğini, kargonun yetersiz ambalajlanması nedeniyle zayi olduğunu, davacı, zayi olan eşyaların fatura bedellerinini tazminini talep etmiş olup, bu zarar miktarının kabul edilmediğini, müvekkilinin oluşan zararı gidermekle yükümlü olduğu miktar bulunmamak ile birlikte, taşıma hukukunda uzman bilirkişi tarafından yaptırılacak incelemede müvekkiline kusur atfedilmesi durumunda müvekkilinin sorumluluğunun TTK’nın 880 – 882. maddelere göre belirlenmesi gerektiğini, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamında, taraflar arasında taşıma sözleşmesinin bulunduğu, bu sözleşme uyarınca davalı tarafça taşınan emtianın hasarlandığı, 6102 sayılı TTK'nın 875. maddesi uyarınca taşıyıcının, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumlu bulunduğu anlaşılmakta ise de, dava konusu hasarın taşımadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, ambalajlamanın yeterli bulunup bulunmadığı, tarafların hasarın oluşumundaki kusur oranları, hasarın niteliği, miktarı, emtianın sovtaj değeri olup olmadığı hususlarında hiçbir araştırma yapılmadan karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, davalının TTK'nın 882. maddesinde düzenlenen sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanıp yararlanmayacağı, TTK'nın 886. maddesindeki, ".... davranış" şartının somut olayda olup olmadığı hususlarının araştırılmaması da doğru olmamıştır.
Bu durumlar karşısında, yukarıda ayrıntısı açıklanan hususlar gözden kaçırılarak, uyuşmazlığın çözümünde etkili olacak ölçüde önemli deliller toplanmadan ve değerlendirilmeden, mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kararın niteliğine göre davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-HMK'nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02/12/2019 tarih ve ..... sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yatırılan 106,40 TL istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 21/10/2021 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2021
.....
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.