20. Hukuk Dairesi 2013/2659 E. , 2013/5305 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında .... Köyü 103 ada 1 parsel sayılı 10 hektar 1106.86 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazın bir bölümünün kendisine ait tarım alanı olduğu iddiası ile tespitin iptali ve adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, tesbitin iptali ile bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 3508.30 m²’lik bölümün davacı adına, (A) harfi ile gösterilen 7769.17m²’lik bölümün orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre orman kadastrosu yapılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazın kapsamı konusunda yanılgıya düşüldüğü gibi yapılan inceleme ve araştırma da hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; fen bilirkişisi ....tarafından düzenlenen 04/11/2010 havale tarihli raporda, davaya konu edilen yerlerden (A) harfi ile göstermiş olduğu taşınmaz bölümünün çekişmeli 103 ada 1 parsel içinde kaldığı, bu bölümün güneyindeki yerin ise, dava dışı 113 ada 27 parsel altında davacı adına tesbit gören yer olduğu açıklanmıştır. Ancak, mahkemece bu rapordaki açıklamalar nazara alınmaksızın orman bilirkişisi ...."den alınan 14/01/2011 havale tarihli rapor gereğince hüküm kurulmuştur. Temyiz incelemesi sırasında davacı adına tescile karar verilen 3508.30 m²’lik yer ile orman niteliğinde Hazine adına tescile karar verilen 7769.17 m²’lik yerin hangi parsel kapsamında kaldığı anlaşılamadığından; ayrıca, orman bilirkişi tarafından yapılan uygulama kanı uyandırmadığından, ek rapor alınmak üzere dosya mahkemesine gönderilmiş, ancak, yine açıklanan hususlar yerine getirilmemiştir. Yetersiz ve birbiri ile çelişen raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz.
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli 103 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte 119, 120, 121, 122, 123 ve 124 adalardaki kendisine sınırı bulunan tüm taşınmazları da gösterir biçimde araziye uygulanmak suretiyle taşınmazın ve çevresinin öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile
yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; (A) ve (B) harfi ile nitelenen taşınmaz bölümlerinin hangi parseller kapsamında kaldığı kesin bir biçimde belirlenmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.