Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4845
Karar No: 2021/8620
Karar Tarihi: 10.11.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/4845 Esas 2021/8620 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/4845 E.  ,  2021/8620 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Başvuran vekili; davalı şirkete sigortalı aracın karıştığı tek taraflı kazada yolcu konumunda bulunan davacının yaralandığını dosyaya sunulan rapora göre %35.2 oranında malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla 41000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 13.07.2017 tarihli dilekçesi ile talebini 59.292.84 TL"ye yükseltmiş, 24.07.2017 tarihli ikinci ıslah dilekçesi ile talebini 71.255.09 TL" ye yükseltmiştir.
    Sigorta Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; başvuru sahibinin talebinin kabulüne, 71.255.09 TL sürekli iş göremezlik tazminatın 08.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi tarafından başvuru sahibine ödenmesine, karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
    Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından uyuşmazlık hakem heyetince verilen karara davalı vekilinin yapmış olduğu İtirazın kısmen kabulüne 59.292.84 TL bakiye maluliyet tazminatının 08.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi tarafından başvuru sahibine ödenmesine,

    dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
    Yargılamaya hâkim ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi”, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun (HMK) 26. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, kaza nedeniyle davacı müvekkilinin maluliyet oranının açıkça %35.2 oranında olduğunu belirterek bu maluliyet oranına göre karar verilmesini talep etmiş, dava dilekçesinde maluliyet oranı konusunda fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmamıştır.
    İtiraz hakem heyeti tarafından her ne kadar ikinci ıslahın mümkün olmaması sebebiyle ilk ıslah dilekçesindeki miktar olan 59.292.84 TL ye hükmedilmiş ise de davacı vekilinin dava dilekçesinde maluliyet oranı açıkça %35.2 ile sınırlandırıldığı, 12/07/2017 Tarihli ilk hesap bilirkişisi raporunda %35.2 maluliyet oranı esas alınarak yapılan hesap doğrultusunda tazminatın 49.693.05 TL olduğu, davacı vekili ise dosyada alınan %42 maluliyet oranına göre kendi hesaplamaları doğrultusunda ıslahını yaparak 13/07/2017 tarihli dilekçe ile talebini 59.292.84 TL"ye yükselttiği dikkate alındığında davacı vekilinin dava dilekçesinde %35.2 maluliyet oranıyla kendisini bağladığı dikkate alınmaksızın talep aşılarak hüküm kurulması isabetli değildir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
    23.06.2015 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği yürürlükte olup...Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından hazırlanan rapor kaza tarihinde yürürlükte olmayan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre hazırlanmıştır. O halde Tahkim Komisyonu tarafından yukarıda açıklanan ilkelere göre kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre davacının maluliyet oranının belirlenmesi yönünde rapor alınması, ancak davacının dava dilekçesinde maluliyet oranı açıkça %35.2 ile sınırlandırıldığı göz önüne alınarak bu oran aşılmamak kaydıyla doğru yönetmeliğe göre maluliyet oranın belirlenmesi ardından aktüer raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2- Kabule göre de; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 30/17. md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir" hükmü eklenmiştir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"nin 17/2. maddesinde ise "Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir" düzenlemesi yapılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti"nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT"nin 13. maddesi ve AAÜT"nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 10/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi