
Esas No: 2021/14827
Karar No: 2022/852
Karar Tarihi: 08.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/14827 Esas 2022/852 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/14827 E. , 2022/852 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davacılar vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine ... (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.04.2021 tarihli ve 2018/461 Esas, 2021/3471 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir. Davacılar ... ve ... vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemece verilen önceki karar ... (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuş olup, bozma ilamında özetle "Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulamanın karar vermek için yeterli olmadığı belirtilerek mahallinde yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılarak, 1661 ada 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazlar arasındaki sınırın neresi olduğunun, taşınmaz bölümlerinin kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığının maddi olaylara dayalı olarak araştırılması, mahalli bilirkişi ve tanıkların sınır olarak belirttikleri ark, duvar, ağaç vs. işaretlerin yerleri gösterilip fen bilirkişisinden raporunda işaretlemesi istenmek suretiyle keşfi denetlemeye elverişli rapor alınması, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, 08.03.2017 havale tarihli fen bilirkişisi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, çekişmeli 1661 ada 13 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde yazan kullanıcı şerhinin iptali ile taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 369,12 metrekarelik bölümün davacılar ... ve ...’ın; (B) harfi ile gösterilen 1.495,23 metrekarelik bölümünün ise davalı ...’ın fiili kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
... (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.04.2021 tarihli ve 2018/461 Esas, 2021/3471 Karar sayılı ilamıyla "Mahkemece, dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacıların, (B) harfi ile gösterilen bölümünün ise davalı ...'ın fiili kullanımında bulunduğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonucun dosya kapsamına uygun bulunmadığı, davanın 3402 sayılı Kanun'a 5831 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu ile oluşan tapu kaydının beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin iptali ile davacılar lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkin olduğu, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun uyarınca, taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte ve Hazine ile şerh sahiplerine yöneltilerek açılması gerektiği, somut olayda dava konusu taşınmazın, yargılama sırasında 16.01.2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun uyarınca satılarak ... adına tescil edildiği, dava konusu taşınmazın, Hazinenin mülkiyetinden çıktığına göre artık 6292 sayılı Kanun'un uygulanma olanağının kalmadığı, davanın görülebilirlik koşulunun ortadan kalktığı belirtilerek, hal böyle olunca; Mahkemece, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması" gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
... bozma ilamına karşı davacılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dairemizce ve öncesinde ... (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince istikrar bulan uygulama ile 3402 sayılı Kadastro Kanun'un ek. 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu ya da güncelleme çalışmasının kesinleşmesi ve akabinde taşınmazın maliki olan Hazine tarafından 6292 sayılı Kanun uyarınca kullanıcısı ya da kullanıcısının muvafakati ile diğer kişilere satılması ve kişiler adına tapu kaydı oluşması halinde bu taşınmazlar hakkında kullanıcı şerhine yönelik olarak açılmış ya da açılacak davaların dinlenemeyeceği kabul edilmiştir.
Eldeki dosya kapsamına göre; davanın konusunu oluşturan ... İlçesi ... Mahallesi kadastro çalışma alanında bulunan 1661 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tespitinin beyanlar hanesinde 6831 sayılı Kanun uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 20 yıldan beri ...’ın kullanımında olduğu belirtilerek belirtilerek 17.06.2010 tarihinde Hazine adına tespitinin yapıldığı, askı ilan süresi içinde itiraz edilmemesi nedeniyle 02.08.2010 tarihinde kesinleşerek tapu kaydının oluştuğu, davacılar ... ve ... Eraslan tarafından taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımlarında olduğu iddiasıyla kullanıcı şerhine yönelik olarak 01.06.2011 tarihinde eldeki davanın açıldığı, yargılama sırasında 16.01.2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince satışı yapıldığı belirtilerek malik olarak ... Belediyesi adına tapu kaydının oluştuğu, beyanlar hanesinde de yine davalı ...’ın adına tespitte oluşan kullanıcı şerhinin korunduğu anlaşılmaktadır.
Taşınmazın her ne kadar 6292 sayılı Kanun uyarınca davalı ... Belediyesine satışı nedeniyle Belediye adına tapu kaydı oluşmuş ise de bu devrin 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca devredildiği, anılan maddenin 2. bendinde, "... hak sahipleri ve mevcut hakları da belirtilmek suretiyle ..." devrin yapılacağının düzenlendiği, 7. bendinde ise "Devralan idareler devraldıkları taşınmazları; hak sahiplerinin talebi üzerine fiili durumuna uygun olarak ifraz edilmek suretiyle müstakil parsel veya paylı olarak, üzerinde çok katlı bina bulunan taşınmazlarda ise kat mülkiyeti tesisi suretiyle, bunun mümkün olmaması hâlinde paylı olarak hak sahipleri ile bunların kanuni veya bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış olan akdî haleflerine tabi oldukları mevzuatına göre bu Kanunda belirtilen satış ve ödeme koşullarını da dikkate alarak rayiç bedel üzerinden doğrudan satabileceği gibi; hak sahipleri taşınmazı doğrudan satın almış olsaydı Hazineye ödeyeceği bedeli devralan idarelere ödemeyi kabul etmesi hâlinde, taşınmaz kendisine ait kabul edilerek hakları karşılanmak kaydıyla devir alan idarelerin kendi projelerinde ve mevzuatlarına göre değerlendirebileceği, üzerinde ... ve eklentileri bulunan proje alanında kalan taşınmazların üzerindeki yapılar için; o yıla ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ... birim fiyatlarından eksik imalat bedeli ve yıpranma payı düşüldükten sonra kalan bedelin ödeneceği ya da bu bedelin, devralan idareler tarafından gerçekleştirilen projeler kapsamında hak sahiplerine verilecek taşınmazların bedelinden mahsup edileceği, bu durumda hak sahipleri, bu hakların dışında taşınmazların doğrudan satış hakkından yararlanamayacakları" hükmünün getirildiği anlaşılmaktadır.
Diğer yandan temyiz ya da karar düzeltme incelemesi için Dairemizde benzer ihtilafları içeren dosyaların bulunduğu 2021/5943 Esas sayılı dosya üzerinden Dairemizce; ... Belediyesine yapılan bu satışların mahiyeti (malik Hazine tarafından proje kapsamında devredilip devredilmediği) hakkında bilgi ve kayıtların getirtilmesi hususu Mahkemesinden yazı ile istenildiği, bunun üzerine; ... Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü tarafından verilen 01.12.2021 tarihli cevabi yazıda; ... Mahallesi de dahil olmak üzere Belediye sınırları kapsamında olan ve isimleri belirtilen mahallelerde bulunan 2B niteliğindeki taşınmazların Çevre ve Şehircilik Bakanlığının olurları ile proje alanında kalan ve uygun görülenlerin Emlak Vergi Değerleri üzerinden Belediyeye devirlerinin yapıldığını, daha sonra devredilen taşınmazların 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi kapsamında hak sahiplerine satışı 10.01.2014 tarihli 2014/9 sayılı ... Belediyesi Encümen Kararıyla uygun görüldüğü bildirilmiştir.
Hal böyle olunca; taşınmazın, 6292 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca Hazineye ait satış yetkisini de içeren şekilde ... Belediyesine devredildiğin kabulü gerektiği ve nitekim Belediye Encümen kararıyla bu taşınmazların kullanıcılarına satışına karar verildiğine göre, Hazine tarafından yapılan bu mülkiyet devrin gerçek kişilere yapılan satış işlemi gibi düşünülemeyeceği, eldeki davada, taşınmazın mülkiyeti hususunda bir ihtilaf bulunmayıp dava kullanıcı şerhine yönelik bulunduğuna göre Mahkeme hükmü onanması gerekirken bozulduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: ... (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.04.2021 tarihli ve 2018/461 Esas, 2021/3471 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, Mahkemece bozma gereklerine uygun biçimde hüküm verilmiş olmasına göre davacılar vekili, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davacılara iadesine 08.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.