3. Hukuk Dairesi 2012/21187 E. , 2012/25593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 6.155,64 TL"nın tahsili için girişilen takibe yapılan itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya hiçbir geliri bulunmadığı ve muhtaç durumda olması nedeniyle 2007 yılı Mart ayından itibaren muhtaç aylığı bağlandığını, ancak davalının 01.07.2007 tarihinden itibaren başka kurumdan aylık almaya başladığının tespit edildiğini, bu nedenle 2009 Mart ayından itibaren davalı tarafa ödenen maaşın kesildiğini belirterek 01.07.2007-01.03.2009 tarihleri arasında haksız olarak davalıya ödenen 6.155,64 TL"nin tahsili için girişilen takibe yapılan itirazın iptali ile %40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; 5.243,04 TL asıl alacak ve 553,21 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 5.796,25 TL üzerinden takibin devamına ve asıl alacağın %40"ı olan 2.097,21 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dava, Borçlar Kanunu 61 ve devamı maddelerine dayanan sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak isteminden ibarettir. Davada, davalıya yersiz ödendiği iddia olunan bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili istenilmiştir.
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
O halde somut olayda, davacı kurum tarafından davalı için keşide olunan, yersiz ödenen 5.975,64 TL"nin ödenmesi istemine ilişkin 06.03.2009 tarihli ihtarnamenin davalı tarafa 16.03.2009 tarihinde tebliğ edildiği ve ihtarnamede ödeme için 15 günlük süre verildiği, bu nedenle davalının 01.04.2009 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle faiz yönünden bu tarih esas alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ödeme (maaşların davalı hesabına yattığı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bundan ayrı olarak, İİK.nun 67/2.maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının itirazın iptali davası sonunda haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunların yanında; alacağın likit (hesap edilebilir) olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması gerekir.Davacının dava konusu ettiği alacak likit olmayıp, yargılama ve bilirkişi raporu ile belirlenmiş bulunmasına göre, likit olmayan alacak için icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.