14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/578 Karar No: 2013/2739 Karar Tarihi: 26.02.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/578 Esas 2013/2739 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/578 E. , 2013/2739 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.06.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu ... Köyünde bulunan ve ... beri köy yolu olarak kullanılan 210 ada 7 ve 11 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tescil edildiğini, aslında köy yolu olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile yol olarak terkinini istemiştir. Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir Hükmü, davalı temsilcisi temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre hükmü temyiz eden davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir 2- 6100 sayılı HMK’nun 26. maddesinde taleple bağlılık kuralı olarak bilinen ilke gereğince istisnalar dışında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına hüküm veremez. Davacı 210 ada 7 ve 11 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile yol olarak terkini isteminde bulunmuştur. Mahallinde yapılan keşifte dava konusu 210 ada 7 parsel sayılı taşınmazın vasfının mera olduğu tespit edilmiş ve mahkemece tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Davacı köyün dava konusu taşınmazlar hakkında mera iddiası bulunmadığından talep aşılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; 4342 sayılı Mera Kanununun 10. maddesinin 2. fıkrasında kadastro gören yerlerin 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesine göre düzenlenen özel siciline kaydedileceği belirtildiğinden mahkemece anılan yasa hükmü doğrultusunda dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ve mera olarak sınırlandırılmasına ayrıca özel siciline kaydedilmesine karar vermek gerekirken "mera vasfıyla Hazine adına tesciline" şeklinde hüküm kurulması da yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı temsilcisinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 26.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.