Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1444
Karar No: 2020/3593
Karar Tarihi: 17.06.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1444 Esas 2020/3593 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/1444 E.  ,  2020/3593 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.06.2020 Salı günü davacı ve davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, 27.05.2013 tarihinde gerçekleşen, davacının trafik sigortacısı olduğu davalıya ait aracın neden olduğu kaza sonucunda vefat eden karşı araç sürücüsü ..."ın varislerine 03/07/2013 tarihinde 123.983,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ödendiğini, sigortalı aracın alkollü sürücü tarafından kullanıldığını ileri sürerek ödenen tazminat bedeli 123.983,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, kazanın oluşumunda zarar gören araç sürücüsünün de kusurlu olması karşısında alkolün kazada salt etkili olduğunun söylenemeyeceği ve davacı ... şirketinin davalı aleyhine rücu hakkına sahip olmadığının uzman bilirkişi raporu ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava, ZMSS poliçesi gereği dava dışı 3. kişiye ödeme yapan sigortacının ödediği bedelin, rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK"nun 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
    Karayolları Trafik Yönetmeliğinin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97/1. maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
    Öte yandan, Zorunlu Mali Sorumluluk Sorumluluk Genel Şartlarının B.4.d maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
    Somut olayda dava konusu kazaya ilişkin kaza tespit tutanağında davalıya sigortalı araç sürücüsü ...’ın arkadan çarpma kuralını ihlalden tam kusurlu bulunduğu, ceza dosyasında alınan 27.06.2013 tarihli trafik bilirkişisi ve 27.01.2014 tarihli ATK raporunda ise asli ve tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
    Mahkemece trafik uzmanı ve sigorta hukukçusundan oluşan heyetten alınan 24.04.2017 tarihli raporda davacı ... şirketine sigortalı araç sürücüsünün %80 oranında asli kusurlu, karşı araç sürücüsü müteveffa ..."ın ve müteveffanın sürücüsü olduğu araç içerisinde yolcu konumunda bulunan ..."ün ise emniyet kemerini takmadıkları için %10"ar oranda tali kusurlu oldukları ifade edildikten sonra kazanın oluşumunda zarar gören araç sürücüsünün de kusurlu olması karşısında alkolün kazada salt etkili olduğunun söylenemeyeceği belirtilmiş; yine ATK tarafından düzenlenen 25.04.2018 tarihli raporda davacı ... şirketine sigortalı araç sürücüsünün olayda %90 oranında asli kusurlu, karşı araç sürücüsü müteveffa ..."ın kendi ölümü olayında emniyet kemeri takmadığından %10 oranında alt düzeyde tali kusurlu olduğu saptanmıştır.
    Mahkemece de benimsenen 24.04.2017 tarihli heyet raporu ve 25.04.2018 tarihli ATK raporunda, ölenler için belirlenen
    %10"luk kusur, zararın doğması ya da artmasına (BK44) neden olan müterafik kusur mahiyetinde olup, kazanın oluşumuna etki eden bir kusur değildir. Kazanın meydana gelmesinde sürüş kusurunun tamamı davalı sigortalının araç sürücüsüne aittir.
    Açıklanan nedenlerle, mahkemece 2918 sayılı KTK"nun 48. Maddesindeki 24/05/2013 tarihli değişiklik de dikkate alınarak, 27.05.2013 tarihli kazada ölen davacı için belirlenen %10"luk kusurun kazanın oluşumuna etkisi bulunmadığı, buna göre kaza anında 240 promil alkollü olduğu tespit edilen davalının kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu göz önünde tutularak, davalı sürücünün alkollü içki almış olması nedeni ile güvenli araç sürme yeteneğini kaybettiğinin, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiğinin ve olayda rücu şartlarının gerçekleştiğinin kabulü ile karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 17/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi