13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/13997 Karar No: 2013/25084 Karar Tarihi: 10.10.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/13997 Esas 2013/25084 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/13997 E. , 2013/25084 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, kendisine ait taşınmazı satması ve yerine başka bir taşınmaz satın alması için davalıya 18.8.1994 tarihinde vekaletname verdiğini, davalının bu taşınmazı satmasına rağmen yerine başka bir malı adına edinmediği gibi satıştan elde ettiği bedeli de iade etmediğini ileri sürerek satışı yapılan taşınmaz bedelinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00TL sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, alacak iddiasının zamanaşımına uğradığını, iddiaların haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, davalı vekil tarafından satılan ve satış bedeli ödenmediği ileri sürülen taşınmaz nedeniyle alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesine dayanmakta olup, vekalet sözleşmesinin en önemli unsurları arasında; vekilin talimata uygun hareket etme borcu, özen borcu ve hesap verme borcu gelmektedir. Vekalet sözleşmesinde vekilin hesap verme borcu vekalet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup;işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. BK.nun 392.maddesi hükmü gereğince vekil, talep üzerine yaptığı işin hesabını vermeye ve müvekkili nam ve hesabına edindiği herşeyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almış olduğu şeyleri saklamaya zorunludur. Bu nedenle de vekilin aldıklarını geri verme
borcunda zamanaşımı vekalet sözleşmesi sürdükçe işlemez. Bir başka deyişle iade borcunda muacceliyet vekilin hesap vermesi veya sözleşme ilişkisinin bitmesi ile başlar. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 2011 tarih ve 2011/13-161 esas ve 2011/276 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Somut olayda taraflar arasındaki vekalet ilişkisinin sonlandırıldığının ispatlanamaması nedeniyle, işin esasına girilerek neticesine göre hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile zamanaşımından davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasının gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.