Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/67
Karar No: 2013/5255

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/67 Esas 2013/5255 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu dava, çekişmeli taşınmazların kadastro sırasında davalı adına tescil edilmesi sonrasında davacı Hazine tarafından açılan bir dava ile ilgilidir. Mahkeme, verilen kesin hükme rağmen keşif giderleri yatırılmadığından davayı reddetmiş ve taşınmazların davalı adına kayıt ve tescil edilmesine karar vermiştir. Ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonucunda yapılan incelemede, taşınmazların orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması kapsamında kalmadığı hükme bağlanarak, Hazine adına oluşan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğu belirlenmiştir. Bu bağlamda, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuş, ancak mahkeme yanlış bir karar vermiştir. Bu nedenle davalıların temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur.
Detaylı olarak, kararda geçen kanun maddeleri şöyledir:
- H.U.M.K. m. 363 vd.
- H.U.M.K. m. 414, 163
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 29. maddesi, 36. maddesi
- 492 sayılı Harçlar Kanunu m. 34
- Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü
- M.K
20. Hukuk Dairesi         2013/67 E.  ,  2013/5255 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında,... Köyü 409 ada 1 parsel sayılı 20923,03 m2 ve 410 ada 1 parsel sayılı 2164,63 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... adına tesbit edilmiştir.
    Davacı Hazine, taşınmazların Hazineye ait olan 20.02.2001 tarih 87 ve 88 sıra da kayıtlı tapu kayıtları kapsamında kaldığı iddiası ile dava açmıştır.
    Mahkemece verilen kesin mehile rağmen keşif giderleri yatırılmadığından davanın reddine ile dava konusu parselin tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline dair verilen karar, davacı Hazinenin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.04.2009 tarih ve 2009/ 2994-6964 sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Yargıcın dava konusu şeyi inceleyerek onun hakkında bütün duygularıyla bilgi edinmesi olarak tanımlanabilen keşif; taşınmazlarla ilgili davalarda, dava konusunun yerinde görülüp incelenmesi biçiminde gerçekleşir (H.U.M.K. m. 363 vd.). Keşfe gidilebilmesi için mahkemenin bu konuda bir ara kararı oluşturması zorunludur. Bu kararda; keşif giderlerinin, keşif giderini yatıracak tarafın ve bunun için gerekli önel ve kesin önelin, avukatla kendini temsil ettirmeyen taraf keşif istemişse, kesin önel içerisinde giderleri yatırmamanın sonuçlarının açıklıkla anlatılması; tanık dinlenip, bilirkişi incelemesi yapılacak ise, bu hususun ve keşif günü ile saatinin belirtilmesi; bunun doğal sonucu olarak; hâkim, katip ve götürülecekse mübaşir için yol tazminatının (492 sayılı Harçlar Kanunu m. 34); keşif isteyen taraftan keşif aracını bizzat sağlaması istenemeyeceğinden; mahkeme, yapacağı işe, süresine ve gideceği yere göre gerekli gördüğü aracı kendisi belirleyip, temin edeceğinden, araç için ödenecek para miktarının; keşifte dinlenecek bilirkişi ve tanıkların isimlerinin ve ücretlerinin; bilirkişi ve tanıklarla, gerekiyorsa taraflara keşif gününün haber verilebilmesi için gönderilecek davetiye giderlerinin gösterilmesi yanında; yatırılacak avansın tutarı ile yatıracak tarafın ekonomik gücü, keşif tarihi ve tebligatların ulaşması için geçecek süre gözetilerek keşif gününden önceye rastlayan bir tarihin belirlenmesi ve bunda Tebligat Kanunu ile Tebligat Tüzüğünün gözönünde tutulması zorunludur.
    Anılan hususları kapsamayan ve belirlenecek bir miktarın keşif gününe kadar yatırılması biçiminde kurulacak ara kararı ve buna dayalı olarak verilecek önel ve kesin önelin uygulamada H.U.M.K. m.414, 163 açısından bir sonuç doğurması olanağı bulunmamaktadır (H.G.K. 26.02.1975 T. 1972/1-1273 E. 1975/258 K; H.G.K. 18.02.1983 t, 1980/1-1284 E. 1983/141 K. H.G.K. 30.12.1992 t. 1992/16-666 E., 1992/769 K.; 20.H.D. 14.12.1992 t, 1992/16198-7040).
    Öte yandan, bu koşulların tam olarak yerine getirilmemesi, keşif giderlerine itiraz hakkı olan gider yükümlüsünün bu hakkını kullanmasına da engel oluşturur.

    Kadastro mahkemelerinde belirtilen genel hükümler, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 29 ncu maddesi kıyas yoluyla, aynı Kanunun 36 ncı maddesine göre işlem yapılması hallerinde de aynen uygulanır.
    Yukarıda açıklanan kanun ve yerleşmiş Yargıtay uygulamasına aykırı olarak kurulan ara kararları sonucu verilen önel ve kesin önele dayanılarak, keşif giderlerinin kanunî sürede yatırılmadığından söz edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması bozma nedeni olduğu " na değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile 409 ada 1 ve 410 ada 1 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce yapılan ve 22.03.1999 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    Davacı Hazine tarafından, çekişmeli taşınmazların 20.02.2001 tarih ve 87 ve 88 nolu Hazineye ait tapu kayıtları kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açılmıştır. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1999 yılında orman kadastrosu yapıldığı ve kesinleştiği, çekişmeli taşınmazların orman kadastrosu dışında orman sayılmayan alanda kaldığı ve davacı Hazinenin dayandığı tapu, Orman Yönetiminin kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması içinde kalan taşınmazların tescili konusunda Tapu Müdürlüğüne yazdığı ve bu yazıya dayanılarak çekişmeli taşınmazların ve etrafının 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulaması ile Hazine lehine orman sınırları dışına çıkarıldığı düşüncesi ile yanlışlıkla yukarıda tarih ve numarada tapuya tescil edildiği, ancak dayanağı evraklara göre, çekişmeli parsellerin orman ve 2/B madde kapsamında kalmaması nedeniyle Hazine adına oluşan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde (M.K. 1023, 1024, 1025) olduğu, davacı Hazine tarafından 6831 sayılı Kanunun 17/2 maddesi kapsamında çekişmeli taşınmazların orman içi açıklık niteliğinde olduğu iddiasıyla açılmış bir dava bulunmadığı, HMK."nun 26. maddesi uyarınca talepten fazlaya hükmedilemeyeceği dikkate alındığında, orman içi açıklık konusu re"sen gözetilemeyeceğinden, (HGK."nun 03.04.2013 gün ve 2012/20-871 E.- 420 K. sayılı kararı ) mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğundan, davalıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 08/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi