Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4850
Karar No: 2020/5958
Karar Tarihi: 17.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4850 Esas 2020/5958 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı ve davalı arasındaki dava, sistem kullanım anlaşması ile ilgili olarak tahsil edilen bedellerin hukuka aykırı bir şekilde fazla tahsil edildiği iddiasıyla açılmıştır. İlk olarak mahkeme, alacak ispat edilemediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı sonrasında, bilirkişi incelemesi sonucunda davalı tarafın davacıdan haksız şekilde toplam 421.130,19 TL iletim sistemi kullanım bedeli tahsil ettiği tespit edilmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ve karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Kanun Maddeleri: Dava, Türk Borçlar Kanunu’nun 2. Kitap, 3. Kısım, 2. Bölüm, 4. Alt Bölüm, 4. Maddesi’ne göre açılmıştır.
11. Hukuk Dairesi         2020/4850 E.  ,  2020/5958 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce bozmaya uyularak verilen 05.12.2018 tarih ve 2017/649-2018/1113 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin davacı vekili tarafından duruşmalı, davalı vekili tarafından duruşmasız olarak istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08.12.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı şirketin doğalgaz ile elektrik üretimi yapıp ortaklarına ve 3. kişilere sattığını, davacı şirket ile davalı ... arasında sistem kullanım anlaşması yapıldığını, davacı tarafından davalıya EPDK kararları uyarınca iletim ve sistem kullanım bedeli ödendiğini, davalı tarafından tahsil edilen bu bedellerin dava dışı TEİAŞ adına yansıtıldığını, davalı tarafından Ocak 2004 –Ağustos 2006 döneminde tarife artışına ilişkin bir kurul kararı olmaksızın hukuka aykırı bir şekilde fazladan tahsilat yapıldığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere toplam 70.213,58 TL"nin ödeme tarihinden itibaren uygulanacak gecikme zammı ve KDV ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, Türkiye EDAŞ ile Toroslar EDAŞ arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi gereğince davaya konu talep bakımından sorumluluğun Türkiye EDAŞ"a ait olduğunu, davalı hakkındaki davanın husumetten reddi gerektiğini, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayandığını, eldeki davanın ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde açılmadığını, zamanaşımına uğradığını, davalının uyguladığı tarifenin EPDK kararlarına dayandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece alacağın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen 27.01.2016 tarihli hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/9754 esas ve 2016/16097 karar sayılı ve 22.12.2016 tarihli ilamı ile eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafın sunduğu fatura asılları ve tüm belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişiler Doç. Dr. ... ve Prof. Dr. ... tarafından düzenlenen 26.02.2018 tarihli raporun hükme esas alındığı, davaya konu edilen tutarın davalı tarafından tahsil edildiği, bu sebeple davalı tarafın husumet itirazının yerinde görülmediği, davaya konu talebin sözleşmeye dayalı sebepsiz iktisap nedenine dayandığı, 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davanın ödeme tarihinden itibaren 10 yıllık süre içerisinde açıldığından zamanaşımı savunmasının yerinde görülmediği, bilirkişi raporunda ayrıntıları ve aylık dökümleri gösterildiği üzere 2004 Ocak ve 2006 Ağustos döneminde davalı tarafın davacı şirketten EPDK kararına aykırı bir şekilde toplam 421.130,19 TL iletim sistemi kullanım bedeli tahsil ettiği, davacı tarafın istemi ise toplam 70.213,58 TL olduğu, taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğu, davacı tarafın ödemeleri ihtirazi kayıtla yaptığı, bu sebeple talep edilen tutara her bir ödeme tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı, taraflar arasında sistem kullanım anlaşması bulunduğunu, ancak davalının Ocak 2004 –Ağustos 2006 döneminde tarife artışına ilişkin bir kurul kararı olmaksızın hukuka aykırı bir şekilde kendilerinden fazla tahsilat yaptığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak toplam 70.213,58 TL"nin ödeme tarihinden itibaren uygulanacak gecikme zammı ve KDV ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı ise dağıtım sistemi kullanım fiyatları ile ilgili olarak EPDK’nın 31.12.2013 tarih ve 272 sayılı kurul kararının 1. maddesi uyarınca işlem yapıldığını, yapılan işlemde bir hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Dava dosyasının incelenmesinden; mahkemece bozma ilamından önce alınan 31.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda, davalı tarafından davacı adına düzenlenen faturalar incelendiğinde bir kısmının okunaksız olduğu, özellikle tarih bilgisi okunabilenlerin tamamının 01.01.2004 tarihinden sonraki tarihleri ihtiva ediyor olması nedeniyle önceki dönemlerle mukayese edebilme olanağının bulunmadığı, ayrıca faturaların açıklama kısmında “iletim bedeli” olarak belirtilen bir bedelin de açıkça gösterilmediği, netice itibariyle iletim bedelinde EPDK tarafından değişiklik yapılmadan, davacıdan tarife dışında bedel talep edilemeyeceği, davacıdan fazladan tahsil edilen tutarın iddia edildiği gibi 70.213,58 TL olduğunun somut olarak tespit edilemediği, 08.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda ise dosya kapsamında bulunan ocak 2004 ve ağustos 2006 dönemine ait faturaların silik ve okunamaz durumda olmasından dolayı davacı tarafından talep edilen alacağın incelenemediği yönünde görüş bildirilmiştir. Bozma ilamına uyulmasından sonra alınan ve temyize konu hükme dayanak kılınan 26.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda ise davalı tarafça 2004 yılı ocak ve ağustos 2006 ayları arasındaki dönem için EPDK’nın onayı olmaksızın tek taraflı olarak yapılan haksız ve de yasal dayanaktan yoksun zamların toplamının 421.130,19 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Hesaplanan bu miktar davacının dava dilekçesinde bildirdiği 70.213,58 TL’nin çok üstündedir. Mahkemece 26.02.2018 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınıp taleple bağlı kalınarak davacı vekilinin sunduğu tabloya göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Her ne kadar temyize konu hükme esas alınan 26.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda konuya ilişkin teknik açıklamalar yapılarak ve mevzuat irdelenerek neticeten 421.130,19 TL haksız ve yasal dayanaktan yoksun zam uygulaması yapıldığı ifade edilmiş ise de, rapor bütünsel olarak değerlendirildiğinde uyuşmazlığı tam olarak aydınlatmamaktadır. Bu nedenle mahkemece konusunda uzman, daha önce dosyaya rapor sunmamış bilirkişilerden oluşan bir heyetten taraf iddia ve savunmalarını, konuya ilişkin EPDK kararlarını, tarafların dosyada daha önce alınan raporlara itirazlarını irdeleyen, davalı tarafça kesilen faturaları değerlendiren, dosyaya sunulan tüm raporları telif edici nitelikte, Yargıtay denetimine elverişli, neticede davalının davacıdan fazladan tahsilat yapıp yapmadığını miktar olarak da belirleyen bir rapor alınıp dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 17.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi