Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/9857 Esas 2010/22648 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/9857
Karar No: 2010/22648
Karar Tarihi: 07.10.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/9857 Esas 2010/22648 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/9857 E.  ,  2010/22648 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/01/2010
    NUMARASI : 2010/31-2010/54

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    1-Borçlular vekilininin  harcı yatırılmayan ve temyiz defterine kaydı bulunmayan temyiz dilekçesininin REDDİNE,
    2-Alacaklı vekilninin temyiz itirazlarınının incelenmesinde;   
    Alacaklı vekili tarafından 11 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlanılmış, borçlulara  örnek 10 nolu ödeme emri tebliğ edilmiştir. Borçlular vekilinin yasal süre içinde, takip dayanağı  30.11.2009 vade tarihli, 5000 TL bedelli ve 09.12.2009 vade tarihli, 6000 TL bedelli bonolar dışındaki 9 adet senedin vadesi gelmediğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. Senedin vadesinin gelmediği, diğer bir ifade ile borcun muaccel olmadığı itirazı,  İİK’nun 168/5. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, aynı kanunun 169/a-1 maddesi uyarınca bu itirazın icra mahkemesince duruşma açılarak incelenmesi zorunludur.
    Muacceliyet şartı, ayrıca bir sözleşmede belirlenmedikçe, anılan kayıt ilgililer yönünden hiçbir sonuç doğurmaz. (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku 2. Baskı sayfa 487 ve 1002).
    Takip dayanağı bonolarda vadesinde ödenmediği takdirde müteakip bonoların da muacceliyet kesbedeceği yolunda kayıt bulunması, bu senetlerin kambiyo senedi olma özelliğini etkilemediği gibi, bu nevi kayıtlar yazılmamış sayılır ise de;  bono haricinde düzenlenen ve bonoya açıkça atıf yapılan bir sözleşme ile belirlenen muacceliyet koşulu geçerlidir.
    O halde; mahkemece duruşma açılıp tarafların iddia ve  delilleri toplanarak ve özellikle temyiz dilekçesi ekinde sunulan 10.11.2009 tarihli "Protokol" başlıklı belge değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken  evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarınının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda ( 2) numaralı bentte yazılı nedenlerle alacaklı yararına İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  07.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.