Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/3307 Esas 2013/5250 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3307
Karar No: 2013/5250

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/3307 Esas 2013/5250 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, bir taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek tapu kaydının iptalini, orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tescilini ve üzerinde tesis edilen irtifak hakkının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve tapu kaydının iptaliyle orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline hükmetmiştir. Ancak, davalı taraf temyiz başvurusunda bulunmuş ve Yargıtay, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı sonucuna varmıştır. Yargıtay, bir harita-kadastro mühendisi ile üç uzman orman yüksek mühendisinden oluşacak bir bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılmasını ve taşınmazın niteliğinin belirlenmesini talep etmiştir. Kararda, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosunun 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükümlerine göre yapıldığı ifade edilmiş, fakat mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı belirtilmiştir. 5304 sayılı Kanun ile yürürlüğe giren Orman Kanunu'nun 22. maddesi ise orman sınırlarının belirlenmesi ve tespit edilmes
20. Hukuk Dairesi         2013/3307 E.  ,  2013/5250 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ile davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ...köyü 132 ada 8 parsel sayılı 2541,63 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, fındık bahçesi niteliğiyle belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak .... adına tesbit edilmiş ve taşınmaz üzerine ... lehine havaî irtifak hakkı tesis edilmiş olup, aynı şekilde tapuda kayıtlıdır. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescili ile ... lehine konulan irtifak hakkı şerhinin kaldırılması talebiyle dava açmıştır.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüyle 132 ada 8 parselin tapu kaydının iptaliyle orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, ... lehine irtifak hakkının kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... ile davacı ... Yönetimi tarafından irtifak hakkı şerhinin kaldırılmamasının usûl ve kanuna aykırı olduğu bildirilerek temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış ve çekişmeli taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır.
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
    Şöyle ki; taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da uzman orman bilirkişi raporuna ekli eski tarihli hava fotoğrafında çekişmeli taşınmazın yeşil alanda kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiş ve ekli memleket haritasında yeri işaretlenmiştir. Ancak, aynı gün temyiz incelemesi yapılan 132 ada 9 ve 10 parsellerin memleket haritasındaki görünümünün dava konusu taşınmazla aynı nitelikte olduğu ve bu parseller için düzenlenen uzman orman bilirkişi raporunda bu parsellerin yeşil alanda kaldığı ancak yeşilliğin taşınmazların üzerinde bulunan fındık ağaçlarından kaynaklandığı ve taşınmazların sonuç olarak orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmiştir. Çekişmeli taşınmazın içinde bulunduğu 132 ada- da bulunan 3, 4, 5, 6, 9, 10 ve 11 parsellere yönelik olarak Orman Yönetimi tarafından 132 ada 5 ve 11 parsellere yönelik olarak açılan davanın halen derdest olduğu, 132 ada 6 parsele yönelik olarak açılan davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19.12.2012 gün ve 2012/9128 - 14661 sayılı kararıyla bozulduğu ve 132 ada 3 ,9 ve 10 parsellere yönelik mahkemenin davanın reddine dair verilen kararların da Yargıtay 20. Hukuk Dairesince onandığı anlaşılmaktadır.
    Dosyada mevcut uzman orman bilirkişi raporunda taşınmazın üzerindeki fındık ağaçlarının 30-40 yaşlı olduğu, ziraat bilirkişi raporunda ise 70-80 yaşlı olduğu bildirilmiş olup, ziraat bilirkişi raporu ile orman bilirkişi raporunun taşınmazın niteliği ve üzerindeki fındık ağaçlarının yaşı yönünden birbiriyle çelişkili olduğu anlaşılmaktadır.

    O halde; mahkemece bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile üç uzman orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile 1959 tarihli memleket haritası ve bunun yapımına esas alınan 1954 tarihli hava fotoğrafları dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steoroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, ziraat uzmanı bilirkişiden taşınmazda bulunan fındık ve varsa diğer ağaçların sayısı, yaşı, taşınmazdaki dağılımı, hakim ağaç türünün ne olduğu konusunda bilimsel verilere dayalı, doyurucu rapor alınmalı ve toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir.
    Kabule göre de, taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, üzerindeki irtifak hakkı tesisine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/313 - 682 sayılı kararında Orman Yönetiminin taraf olmadığı ve ormanlar üzerine şerh konulamayacağı halde, şerhin silinmesi talebinin reddine karar verilmiş olması da isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükme yöneltilen tüm temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 08/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.