9. Hukuk Dairesi 2014/3723 E. , 2014/6460 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DÜZCE İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2013/414-2013/818
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde dahili davalılardan Y.. M.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek işe iadesini talep etmiştir.
B) Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı K.. Özel Güvenlik Ltd. Şti vekili, M..Özel Güvenlik Ltd. Şti ile birlikte bu işi üstlendiklerini davanın bu şirketle birlikte asıl işveren davalı idareye karşı açılması gerektiğini, davacının görev yerinden ayrıldığını tespit edildiğini bu nedenle idarenin davacının değiştirilmesini talep ettiklerini bu talep doğrultusunda davacının işten çıkarıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dahili davalı Kredi Yurtlar Kurumu vekili, kurumun dahili dava yoluyla dahil edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dahili davalı M.. Özel Güvenlik Ltd. Şti davaya cevap vermemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı şirket ile dahili davalı kurum arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu, davacının iş sözleşmesinin geçersiz nedenle feshedildiği gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacının asıl işveren dahili davalı idare nezdinde işe iadesine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı dahili davalı Yüksek Öğrenin Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı ve yedinci fıkralarında, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kötüye kullanılmasını önlemek için, ilişkinin kurulma şartlarına, muvazaa ölçütlerine ve bunlara aykırılığın yaptırımına yer verilmiştir.
4857 sayılı Kanun’un 2. maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; “bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişki” olarak tanımlanmıştır.
Aynı maddenin yedinci fıkrasında “Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez” kuralına yer verilmiştir.
4857 sayılı Kanun’un yukarıda belirtilen hükümleri ekonomik ve teknolojik gelişmelerin bir zorlaması olarak, işletmelere alt işverenlere iş gördürme imkânı tanırken, işçilerin korunması amacıyla önemli güvenceler ve sınırlamalar da içermekte, bu istihdam modelinin İş Hukukunda temel bir kural değil, bir istisna olarak değerlendirildiğini ortaya koymaktadır.
Buna göre asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerliliği kanunda belirtilen unsurları taşımasına bağlıdır. Maddenin yedinci fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisine ilişkin örnekleme yoluyla muvazaa kriterlerine yer verilmiş ve ilişkinin muvazaaya dayanması halinde alt işveren işçisinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem göreceği düzenlenmiştir.
Dosya içeriğine göre davalı şirketlerin oluşturduğu ortak girişimin davalı Y.. M..’ne ait yurdun yardımcı iş niteliğinde güvenlik hizmetini ihale ile üstlendiği, davacının ortak girişimin işçisi olarak güvenlik görevlisi unvanı ile çalışmakta iken iş sözleşmesinin sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda kanuna uygun ve muvazaaya dayanmayan bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmaktadır. Bu nedenlerle mahkemece taraflar arasında muvazaa bulunduğu yönündeki tespit hatalı olduğu gibi, muvazaa olmamasına rağmen asıl işveren Y.. M..’nün davaya dahil edilmesi de hatalıdır. İstisna teşkil eden bazı durumlarda uygulamada dahili dava dilekçesi ile davaya dahil edilme uygulaması söz konusu olmakla birlikte yargılamaya konu olayda davalı şirketler ile dahili davalı Y.. M.. arasında zorunlu bir dava arkadaşlığından söz edilemez. Davanın alt işverene karşı açılması halinde asıl işverenin davaya dahil edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Feshin geçerliliği de ispatlanmadığından davacının davalı şirketlerin oluşturduğu ortak girişimdeki işyerine işe iadesine, dahili davalı idare yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
1.Asıl işveren dahili davalı Yüksek Öğrenin Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü yönünden; dahili dava yolu ile hasım katılamıyacağı gözetilerek DAVANIN REDDİNE,
2.Davalı K.. Özel Güvenlik Ltd. Şti. ve M.. Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd.Şti ortak girişimi tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen ortak girişimin işyerine İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı alt işveren K.. Özel Güvenlik Ltd. Şti. ve M.. Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd.Şti ortak girişimi tarafından süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için davalı alt işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Hüküm tarihinde alınması gereken 24,30-TL harçtan peşin alınan 18,40-TL harcın mahsubu ile noksan 5,90-TL karar ve ilam harcının davalı K.. Özel Güvenlik Ltd. Şti. ve M.. Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd.Şti ortak girişiminden alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA
6.Davacının yaptığı 255,80 TL yargılama giderinin davalılar K.. Özel Güvenlik Ltd. Şti. ve M.. Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri Ltd.Şti ortak girişiminden tahsili ile davacıya verilmesine, adı geçen davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Hakkında ret kararı verilen dahili davalı Yüksek Öğrenin Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak adı geçen dahili davalıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
9. Davalı Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünden 13.01.2014 tarihli makbuz ile yersiz alınan temyiz harçlarının isteği halinde davalı kuruma iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 27.02.2014 günü karar verildi.