20. Hukuk Dairesi 2013/571 E. , 2013/5239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ...Köyü 123 ada 173 ve 184 parsel sayılı sırasıyla 852,86 ve 1684,71 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, Hazinenin komisyona yapmış olduğu itiraz reddedilerek tarla niteliğiyle ...adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle tespitlerinin iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; kısa kararda davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilip, 123 ada 173 ve 184 parseller hakkında hüküm kurulmuş, gerekçeli kararda ise davanın kabulüne karar verilip 107 ada 1 ve 7 parseller hakkında hüküm kurulmuştur.
Gerekçeli karar taraflara tebliğ olunmuş, itirazsız kesinleştikten sonra dosya, infaz için tapu sicil müdürlüğüne gönderilmiştir.
Tapu sicil müdürlüğü, infazı istenen kararda....Köyü 107 ada 1 ve 7 parsel hakkında karar verilmiş ise de dosya üzerinde yapılan incelemede Çat Köyü 123 ada 173 ve 184 parsellerin dava edildiği ve bu parsellerin tutanak aslının dosyada olduğu belirtilerek gerekli düzeltmelerin yapılmasını istemiştir.
Mahkemece; 24/05/2012 tarih ve 2009/111 Esas - 2011/159 Karar sayılı tavzih kararı ile hüküm fıkrası ile kısa karar arasında çelişki bulunması nedeniyle “1) Davacının davasının kısmen kabulüne kısmen reddine,
2) Dava konusu ....Mevkiindeki 582,86 m2 miktarındaki 123 ada 173 parsel nolu taşınmaz açısından davanın kabulüne ve taşınmazın tesbitinin iptali ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/b maddesi uyarınca mera niteliği ile sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına,
3) Dava konusu ....Köyü, ...Mevkiindeki 1.684,71 m2 miktarındaki 123 ada 184 parsel nolu taşınmaz açısından davanın reddi ile taşınmazın tutanaktaki vasfıyla tesbit maliki ...adına tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline ve hüküm fıkrasının bu şekilde tavzihine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece 01/06/2011 günlü celsede davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, 123 ada 173 parsel sayılı taşınmazın mera niteliğiyle sınırlandırılmasına, 123 ada 184 parselin ise tespit gibi tesciline karar verilmiş iken, gerekçeli kararında davanın kabulüne, 107 ada 1 parselin mera niteliğiyle, 107 ada 7 parselin ise ham toprak niteliğiyle tesciline karar verilmiştir.
Gerekçeli karar taraflara tebliğ olunmuş, temyiz edilmemesi üzerine kesinleşerek infaz için Tapu Müdürlüğüne gönderilmiş, müdürlükçe parsel numaralarının farklı olması nedeniyle mahkemeden yanlışlığın düzeltilmesi talep edilmesi üzerine mahkemece 24/05/2012 tarihli tavzih kararı ile hüküm fıkrası ile kısa kararın çelişkili olduğu kabul edilerek, gerekçeli karardaki hüküm fıkrası kaldırılmadan 01/06/2011 günlü hüküm fıkrası aynen yazılmak suretiyle hüküm tavzih edilmiştir.
Mahkemece hüküm fıkrasıyla alakasız parsel numaraları içeren gerekçeli karar taraflara tebliğ olunmuş ve taraflarca da temyiz edilmemiş olması nedeniyle şeklen kesinleşmiş ise de, gerekçeli karar çekişmeli taşınmazlardan tamamen farklı parsellere ilişkin olması nedeniyle hükmün maddî anlamda kesinleştiğinden söz edilemez.
Mahkemece 24/05/2012 günlü tavzih kararı ile hüküm düzeltilmeye çalışılmış ise de, H.M.K’nun 305. maddesi uyarınca, ancak hükmün yeterince açık olmayan bölümleri veya birbirine aykırı fıkraları tavzih yoluyla düzeltilebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tavzih yoluyla değiştirilemez. Bu şekilde yapılan tavzih yok hükmündedir.
Hüküm davacı Hazine tarafından 123 ada 184 parsele yönelik temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı son oturumda oluşturulan kısa kararda “1) Davacının davasının kısmen kabulüne kısmen reddine;
2) Dava konusu .... Mevkiindeki 582,86 m2 miktarındaki 123 ada 173 parsel nolu taşınmaz açısından davanın kabulüne ve taşınmazın tesbitinin iptali ile 3402 sayılı kadastro yasasının 16/b maddesi uyarınca mera niteliği ile sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına,
3) Dava konusu ... Mevkiindeki 1.684,71 m2 miktarındaki 123 ada 184 parsel nolu taşınmaz açısından davanın reddi ile taşınmazın tutanaktaki vasfıyla tespit maliki ...adına tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline,” dendiği halde,
gerekçeli kararda “1) Davacının davasının kabulüne;
2) Dava konusu ....Mevkiindeki 221,07 m2 miktarındaki 107 ada 1 parsel nolu taşınmazın taşınmazın tesbitinin iptali ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/b maddesi uyarınca mera niteliği ile sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına,
3) Dava konusu .... Mevkiindeki 192,19 m2 miktarındaki 107 ada 7 parsel nolu taşınmazın taşınmazın tespitinin iptali ile ham toprak vasfıyla davacı maliye hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline,” denmiştir.
Oysa, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2); kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur (İ.B.B.G.K. 10.04.1992 t., 1991/7 E. – 1992/4 K.).
SONUÇ. Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 07/05/2013 günü oy birliği ile karar verildi.