Esas No: 2021/6410
Karar No: 2022/970
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/6410 Esas 2022/970 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tapu iptali ve tescil davasında davalı adına kayıtlı 334 ada 285 (eski 2276) parsel sayılı taşınmazın 316,23 m2'lik kısmının davacı adına kayıt ve tecil edilmesine karar verilmiştir. Ancak davalı vekili bu karara istinaf etmiştir ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından tapu kaydının iptali hakkında karar verilmediği için mükerrer tescil yapıldığı sonucuna varılarak davacının talebi kabul edilmemiştir. Temyiz başvurusu da reddedilmiştir. Kararda uygulanan kanun maddeleri; Kadastro Kanunu 22/a madde ve HMK'nin 370/1. maddesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.11.2007 tarihli ve 2006/554 Esas, 2007/645 Karar sayılı kararı ile davacı adına hükmen tescile konu 334 ada 286 (eski 5670) parsel sayılı ... İlçesi Küçük ... Köyü ... Mevkiinde yer alan 1.730,09 m2'lik zeytinlik vasfındaki taşınmazdan 242 m2'lik kısım alınıp davalı adına kayıtlı 334 ada 285 (eski 2276) parsel sayılı taşınmaza eklendiğini açıklayarak, davalı adına kayıtlı tapunun ilgili kısmının iptalini ve kesin hüküm gereği davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince davacının talepleri, tapu müdürlüğünden getirtilen tedavüllü tapu kayıtları, tapulamaya esas belgeler, Kadastro Kanunu 22/a maddesi gereği yenileme belgeleri ve krokisi, fen ve zirai tespit raporları, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin tescil dava dosyası ve eki bilgi ve belgeler incelenmiş olmakla, tescil ilamının infazı sonucu eski 5670 nolu ve 1730,09 m2'lik taşınmazın hükmen tescil ile oluştuğu ve ilamın kesinleştiği, 2012 yılında 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi gereğince yapılan sınır uyuşmazlıklarının düzeltilmesi işleminde komşu 334 ada 285 parsel (eski 2276) sayılı taşınmaz ile 316,23 m2'lik kısmın mükerrer olarak tapuya tescil edilmiş olduğu, mahkeme kararının infazı gereği mükerrer tescil edilen kısmın davacı adına tescili gerekirken, kesin hükme aykırı olarak davacıya ait olduğu raporlarla sabit kısmın Maliye Hazinesi adına yeni oluşan 334 ada 285 parsel sayılı taşınmaz sınırlarına katıldığı anlaşılmakla davanın kabulüne, fen bilirkişisinin hazırlamış olduğu 30.10.2017 tarihli raporuna ekli krokisinde A harfi ile gösterilen 316,23 m2'lik kısmının, davalı Hazine adına olan tapusunun iptali ile tapuda ayrı bir parsel numarası verilerek davacı adına kayıt ve teciline karar verilmiştir.
Hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince dava konusu Hazine adına kayıtlı 334 ada 285 parsel (eski 2276) sayılı taşınmazın 18.12.1962 tarihinde kesinleşen tesis kadastrosunda 750 m2 yüzölçümü ile Hazine adına tespit ve tescil edildiği, davacı adına tesciline karar verilen kısım ise çalılık olarak tescil harici bırakıldığı, tescil dosyasında davacının o tarihte dava konusu ettiği taşınmazın bir kısmının Hazine adına tapuda kayıtlı taşınmaz içerisinde kaldığı görmezden gelinerek bu bölüm hakkında da tescil hükmü kurulduğu, davacının talebinin sadece tapusuz taşınmazın tescili talebine ilişkin olduğu ve tapu iptali talebi de bulunmadığı için mahkemece tapu kaydının iptali yönünden de bir hüküm kurulmaksızın mükerrer tescile sebep olunduğu hususunun sabit olduğu, dava sadece tescil istemli olarak açıldığı ve hükümde de tapu kaydının iptali yönünden bir karar verilmediği için Hazine adına olan ve 1962'de kesinleşen kadastro sonucunda tescil edilen tapu kaydının halen ayakta olduğu, bu durumda kesin hükmün varlığından söz edilemeyeceği, tescil dosyasında davacının talep içeriğinden kadastrodan sonra başlayan zilyetliğe dayandığı, 334 ada 285 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tapuda kayıtlı olduğu düşünüldüğünde tapulu taşınmazların zilyetlik yolu ile kazanılmasına olanak bulunmadığı gibi davacının kadastro öncesine dayanan talebi olduğu takdirde bu talebin de hak düşürücü süre yönünden öne sürülme imkanı bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/(1)-b.2 maddesi gereğince kabulü ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/74 Esas, 2018/134 Karar sayılı 28.02.2018 tarihli kararının kaldırılmasına davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nin 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, 44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 36,30 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına 09.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.