Esas No: 2021/6422
Karar No: 2022/969
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/6422 Esas 2022/969 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kullanıcı şerhi almak için dava açtı, ancak hak düşürücü süre dolayısıyla talebi reddedildi. İstinaf başvurusu da reddedildi ve davacı temyiz etti, ancak temyiz itirazları reddedildi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onaylandı. Kanun maddeleri olarak ise, davacının talep ettiği kullanıcı şerhinin verilemeyeceği, çünkü hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddedildiği 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesi ve hükmen oluşan sicil kaydıyla ilgili 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi kararında yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi
Taraflar arasında ... . Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sonucunda ... İlçesi ... Köyü 2398 ada 13 parsel sayılı taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve üzerindeki su basmanı ...'a ait olduğu şerhi yazılarak üzerinde su basmanı bulunan arsa vasfıyla Hazine adına 28.03.1995 tarihinde tespit edilmiş, taşınmaz 16.07.1998 tarihinde hükmen tescil edilmiştir.
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın davacı tarafından kullanıldığını belirterek davacı adına kullanıcı şerhi verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince dosyaya getirtilen kadastro tutanağı ve taşınmazın sicil kaydının hükmen oluşumuna esas Kadastro Mahkemesi kararı ile tapu kayıtları ve davacı tarafın aşamalardaki beyanları dikkate alındığında, dava konusu taşınmazın sicil kaydının, 14.06.1998 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile hükmen oluştuğu, eldeki davanın 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra 02.12.2015 tarihinde açıldığı, mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nin 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, 44,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 36,30 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına 09.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.