![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/11276
Karar No: 2022/1080
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11276 Esas 2022/1080 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı komşu parsellerin yenileme kadastrosuna itiraz eden davacı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın yüzölçümündeki azalmanın diğer parsellerde artmaya sebep olduğunu belirterek yenileme tespitlerinin iptalini ve taşınmazın eski kayıtlarında olduğu gibi yüzölçümünün belirlenmesini istemiştir. Mahkeme, uygulama kadastrosunun yöntemine uygun yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Mahkeme tarafından yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmadığı için kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi ve HUMK'un 440/I maddesi olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı Hazine vekili, ... Köyü sınırları içerisinde yenileme kadastro çalışmalarının tamamlanmış olduğunu, dava konusu 137 ada 36 parsel sayılı (eski 958) Hazineye ait taşınmazın yüzölçümündeki azalma nedeniyle davalı komşu parsellerin yüzölçümünde artma meydana geldiğini belirterek, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu komşu parsellerin yenileme tespitlerinin iptaline, 137 ada 36 parsel sayılı taşınmazın eski kayıtlarında olduğu gibi 590.333,00 m2 olarak yüzölçümünün belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuş, bir kısım davalılar ise davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, dava konusu ... İli ... İlçesi ... Köyünde kain eski 958 (yeni 137 ada 36 parsel), eski 660 (yeni 137 ada 3 parsel), ....yeni 142 ada 7 parsel) parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastro tespiti gibi tapu kütüğüne aktarılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yenileme kadastrosuna yapılan itiraza ilişkindir.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle Mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Yenileme kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Yenileme kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosu ile yenileme kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve ortofoto haritaları, varsa bu haritalarda değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, yine varsa yenileme kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar, dava konu taşınmazlara ilişkin olarak tesis ve yenileme kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgeler getirtilmelidir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve harita ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat mühendisi bilirkişi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı,sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak yenileme kadastrosunu denetlemesi istenmeli; teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat, hesap, ölçü hatası veya sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, yenileme kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, yenileme kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "yenileme tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor alınmalıdır. Bu raporun eki olacak haritalarda, birincisi hava fotoğrafı üzerinde, ikincisi ise ortofoto (bulunmadığı takdirde uydu fotoğrafı) üzerinde tesis kadastrosu paftası ile yenileme kadastrosu paftası çakıştırılmış bulunmalı, ayrıca her biri yönünden çakıştırmalardan bir tanesinin ada bazında, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve yakın komşularını gösterir şekilde olmalıdır. Teknik bilirkişi haritasında, yenileme kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken, yenileme kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının yenileme kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, Mahkemece, uygulama kadastrosunun yönetmelik hükümlerine uygun şekilde yapıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, Mahkemece, dava konusu 137 ada 36 parsel orman niteliğinde olmasına rağmen 11.04.2014 tarihli keşfe sadece iki fen bilirkişisi ile gidilmiş,taşınmazların tesis kadastrosu ile yenileme kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve ortofoto haritaları ile tesis ve yenileme kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli gibi bilgi ve belgeler dosya arasına alınmadan denetime elverişli olmayan ve eksik bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca: Mahkemece öncelikle, belirtilen eksik belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya içerisine alınmalı bundan sonra orman bilirkişisi ve harita mühendisi sıfatına sahip üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle az yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 10.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.