9. Hukuk Dairesi 2013/10505 E. , 2014/6446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : TEKİRDAĞ İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2013
NUMARASI : 2013/33-2013/303
DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 17/05/2012 tarihinden 24/12/2012 tarihine kadar 1.300,00 TL net ücret ile davalı iş yerinde çalıştığını, 24/12/2013 tarihinde hiçbir haklı ve geçerli sebep gösterilmeksizin müvekkilinin işine son verildiğini, davalı iş yerinde Petrol İş Sendikasının örgütlenme çalışması başlattığını, sendikal çoğunluğu sağlayacak sayıda işçinin iş yerinde sendika üyesi olduğunu, sendikanın yetki başvurusu üzerine işveren vekillerinin işçiler üzerinde baskı uygulayarak sendikadan istifa etmedikleri takdirde iş akitlerine son verileceğini, Diyarbakır Aydın gibi yerlere sürgün olarak gönderileceklerinin söylediklerini, ilerleyen safhalarda bir kısım işçilerde sonuç doğurduğunu ve sendikadan istifaların gerçekleştiğini, istifa etmeyen bir kısım işçilerin güneydoğuda ki şirkete ait iş yerlerine gönderildiğini, bir kısmının da küçülme gerekçesiyle işten çıkartıldığını, iş yerinde her hangi bir küçülme gerçekleşmediğini, iş yerinde esnek çalışma, vardiya düzenlemesi, ücretsiz izin gibi kurallar yerine getirilmeksizin sendikaya üye olan işçilerin işten çıkartıldığını. sendikadan istifa eden işçilerin çalışmaya devam ettiğini, çalışmaların ve üretimin hiçbir küçülme olmaksızın devam ettiğini, Yeni iş alanları ile ilgili davalı işverenin internet sitesinde işçi ve personel arayışına devam ettiğini, feshin haksız olduğunu, müvekkili ve sendikalı olup da işten çıkartılan davacı konumundaki diğer arkadaşları sendikal örgütlenme nedeniyle işten çıkarılmış olup işe iade ve sendikal tazminat davası açma zorunluluğu doğduğunu belirterek işe iade ve sendikal tazminat talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının dava dilekçesinde belirttiği iddialar ile davacının iş akdinin feshi arasında her hangi bir bağlantı olmadığını müvekkili şirketin petrol ve doğalgaz üretimi yapan şirketlere müteahhit olarak sondaj hizmetleri verdiğini, Türkiye’nin değişik bölgelerinde ve yurt dışında faaliyet gösteren arama kulelerinin bulunduğu, hali hazırda Trakya, Aydın, Diyarbakır da çalışan arama kulelerinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketteki kule personelinin rotasyona tabi olarak çalıştığını, tek kulede tabi olarak görev yapmadıklarını, bir personelin zaman zaman farklı yerlerde görevlendirildiğini, bu çalışma şeklinin sondaj faaliyetinde görev alan tüm işçiler tarafından bilindiğini ve işçiler ile yapılan iş sözleşmesinde de işin görüleceği yer başlıklı maddede bu çalışma şekline ilişkin şart mevcut olduğunu, Trakya sahasında kulelerden birinin faaliyetinin durmuş olmasına rağmen müvekkilinin davacıyı feshin son çare olması gereğince başka işlerde çalıştırması istediğini, ancak davacının bunu kabul etmediğini, davacının rotasyon kapsamında şirketin Diyarbakır da bulunan RIG I – 9 kulesinde görevlendirdiğini, ancak davacının bunu kabul etmediğini, 19/12/2012 tarihli alınan yazılı savunmasında davacının bunu teyit ettiğini, Bunun sonucunda olarak davacının iş başı yapmadığının tespit edilmesi üzerine iş akdinin 26/12/2012 tarihli fesih bildirimi ile tazminatsız ve bildirimsiz olarak iş kanunun 25/2-h maddesi ve 25/2-g maddeleri gereğince feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Somut olayda Tekirdağ’da çalışan davacının iş sözleşmesi Diyarbakır’da çalışmayı kabul etmediği gerekçesiyle feshedilmiştir. Davacının iş sözleşmesinde işverenin göstereceği başka işyerlerinde çalışmayı peşinen kabul ettiğine ilişkin kayıt bulunmaktaysa, işverene tanınmış söz konusu yetkinin objektif olarak kullanılmış olması gerekir. Taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesine hüküm konularak, işçilerin yurdun her yerinde çalıştırılabileceğine ilişkin kayıtlar, işverene keyfi uygulama yapma yetkisi vermez. Aksi taktirde, iş sözleşmesini feshetmek isteyen her işverenin, işçisini yurdun çeşitli yerlerinde görevlendirmek suretiyle amacına ulaşmasının önünü açar ki hukuk düzeninin ve özellikle iş hukuku disiplininin, bu gibi hakkın kötüye kullanılması teşkil edebilecek durumları koruması söz konusu olamaz. Öte yandan bu uygulama, hakkaniyet kavramına da açık bir aykırılık teşkil eder.
Davalı delillerinde Trakya sahasında çalıştırılmakta olan Rig I-15 kulesinin bakıma alındığı, yeni iş alınamadığı, Rig I-15 kulesinde görev alması gereken geçici işçilerin diğer kulelere kaydırılması gerektiği konusunda 15.11.2012 tarihli şirket içi yazışmayı sunmuştur. Davalı da kulelerden birinin faaliyeti durunca davacıyı feshin son çare olması ilkesine uygun şekilde Diyarbakır’da bulunan Rig I-9 kulesinde görevlendirildiği ancak davacının bunu kabul etmediğini belirtmiştir.
Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda fesih tarihine kadar ve sonrası 2013 yılı Şubat ayına kadar ki işçi sayıları tespit edilmiştir. Ancak fesih öncesi ve sonrası alınan işçilerin görevlerinin ne olduğu konusunda bir tespit yapılmamıştır.
Sondaj işçisi olarak çalıştığı belirtilen davacının işgücü fazlalığı oluşturup oluşturmadığı ve bu doğrultuda davalının tutarlı davranıp davranmadığı konusunda, fesih öncesi ve sonrası davacının çalıştığı işyerine işçi alınıp alınmadığı, alındıysa bunların görev tanımı, davacı gibi sondaj işçisi alınıp alınmadığı araştırılarak davalının nakil yetkisini objektif olarak kullanıp kullanmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.
2- İşverence yapılan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Yargılama sırasında davacının üyesi olduğu sendika tarafından davalıya ait Tekirdağ’da bulunan işyerinde sendikaya üye olan ve sendikadan istifa edenlerin listesi gönderilmiştir. Söz konusu listede 179 işçinin sendikaya üye olduğu bir kısmının sendikadan istifa ettiği görülmektedir. İstifa etmeyen kaç işçinin iş sözleşmesinin feshedildiği konusunda bir bilgi bulunmamaktadır. Kaldı ki söz konusu üyeler yalnızca Tekirdağ’da bulunan işyerine aittir. Yetki prosedürünün başlatılıp başlatılmadığı da araştırılmamıştır. Yine davacı vekili işyeri yetkilileri hakkında sendikal faaliyeti engelleme suçundan Tekirdağ 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ne dava açıldığını belirtmektedir. Söz konusu dosya da getirtilip incelenmemiştir. Davalının tüm Türkiye genelinde aynı iş kolunda tüm işyerlerinde fesih tarihinde kaç işçisi bulunduğu saptandıktan sonra, yukarıdaki ilkelere göre tüm işyerlerinde sendikaya üye olan, istifa eden, sendikalı olup iş sözleşmesi feshedilen, sendikadan istifa ettiği halde iş sözleşmesi feshedilen veya çalışmaya devam eden işçilerin, sendikalı olup feshedilenlerin yerine yeni işçi alımı yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa bunların denetime elverişli şekilde sayıları tespit edilip tanık beyanları, ceza dava dosyası sonucu beklenerek sendikal nedene dayanan fesih bulunup bulunmadığı değerlendirilmesi gerekir. Eksik araştırmayla karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.