11. Hukuk Dairesi 2020/3396 E. , 2020/5955 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 28.12.2017 tarih ve 2017/999-2017/1003 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin katılma yoluyla davacı vekili ile ... dışındaki davalılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalıların, davacı banka ile dava dışı Lal Tekstil. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin kefili oldukları, davalı ...’ün sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin itirazının, alınan Adli Tıp Kurumu raporu karşısında yerinde olmadığı, adı geçen davalının CT Tekstil adına münferiden imza yetkisinin 26.02.2007 tarihinde verilmesine karşın, dava konusu sözleşmenin tarihinin 23.01.2007 olması ve imzanın anılan davalıya ait olması karşısında kefaletine engel teşkil etmediği, takip tarihinden önce nakde çevrilen teminat mektubu bedelinden davalıların sorumlu olup, nakde çevrilmeyen ve blokesi istenen teminat mektupları ve çek yaprakları yönünden kefillerin nakit bloke edeceğine ilişkin sözleşmede hüküm bulunmadığından, bu kalanlar yönünden davalıların sorumluluğunun bulunmadığı, alacağın likit olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19.Hukuk Dairesi’nin 2014/4725 esas ve 2015/8928 karar sayılı ve 16.06.2015 tarihli ilamı ile "1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlının reddi gerekmiştir. 2- Davalı şirket yetkilisi olarak genel kredi sözleşmesini imzalayan ...’ün sözleşmenin yapıldığı tarihte davalı ... temsile yetkili olmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Mahkemece yetkisiz kişinin imzaladığı sözleşmeden davalı şirketin kefalet sorumluluğunun bulunmadığı gözetilmeden davalı şirketin de sorumluluğuna hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 3- Davacı lehine ve aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hesap ve takdirinde hata yapılması bozmayı gerektirmiştir.’’gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı gerçek kişiler ..., ..., ... hakkında mahkemece daha önceki verilen karar Yargıtay tarafından onandığından bu davalılar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı CT Tekstil Ltd. Şti. hakkındaki davacının itirazın iptali değerlendirildiğinde davalı şirket yetkilisi olarak genel kredi sözleşmesini imzalayan ..."ün sözleşmenin yapıldığı 23.01.2007 tarihinde davalı ... temsile yetkili olmadığı, ..."ün şirketi münferiden temsil etme yetkisini 26.02.2007 tarihinden itibaren verildiği, dosya içeriğinden anlaşıldığından yetkisiz kişilerce imzalanmış Genel Kredi Sözleşmesi de davalı CT Tekstil Ltd. Şti."ni bağlamayacağından davacının icra takibine yaptığı itirazın iptali talebinin hukuken korunamayacağı ayrıca davacı tarafın kötü niyetli olduğuna dair dosyada kesin bir delil bulunmadığından davalı CT Ltd. Şti.’nin kötü niyet tazminatının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı gerçek kişiler ..., ..., ... hakkında verilen hüküm Yargıtay tarafından onandığından bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı CT Tekstil Mümessillik San. ve Tic. Ltd. Şti."ne karşı açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da bozma ilamı doğrultusunda yeniden karar verilmediği gibi daha önceki ilamda kısmi onamaya dair herhangi bir ibare bulunmamasına rağmen bundan söz edilmek suretiyle HMK"nın 297/2. maddesine aykırı bir şekilde hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı ve davalılara iadesine, 17.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.