17. Hukuk Dairesi 2015/15938 E. , 2015/13802 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde dahili davalı ... vekili ile dahili davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalının kusurlu hareketi nedeniyle meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ... için 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile
5.000,00-TL manevi tazminat; çocuğu ... için 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 5.000,00-TL manevi tazminat; çocuğu ... için 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 5.000,00-TL manevi tazminat; babası ... için 3.000,00-TL manevi tazminat, annesi ... için 3.000,00-TL manevi tazminat, kardeşlerinin her biri için 1.000,00-"er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 37.000,00-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dahili davalılar; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile ... için 1.000,00 TL maddi, 2.500,00 TL manevi tazminatın; ... için 1.000,00 TL. maddi, 1.250,00 TL. manevi tazminatın; ... için 1.000,00 TL. maddi, 1.250,00 TL. manevi tazminatın; ... ve ... için 1.500,00"er TL manevi tazminatın; diğer davacılar için 500,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen dahili davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, dahili davalı ... vekili ile dahili davalılar ... ve Zehra Çırıllıoğlu tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605. maddesi “B. Ret; I. Ret beyanı; 1. Ret hakkı” başlığı ile düzenlenmiştir. Birinci fıkrası “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” hükmünü içermektedir. Burada kayıtsız, şartsız red yani hakiki red düzenlenmiştir. İkinci fıkrası “Ölümü halinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır” hükmünü amirdir. Bu hüküm bir karinedir.
Bir çok yargı kararlarında ve ilmi görüşlerde bu red, hükmi red olarak isimlendirilmektedir. Türk Medeni Kanunu, “hakiki redde” süre ile kayıtlı ve mirasçıların tek taraflı irade açıklamasını öngördüğü halde, söz konusu “hükmi reddin” sonuç doğurması için herhangi bir irade açıklaması, ya da dava yolu öngörmemiştir. Öyle ki; reddin kendiliğinden oluştuğu kabul edilip, mirasın açılması ile kendiliğinden mirasçılara intikal edeceği (TMK. m. 599) yönündeki kurala bir istisna getirilmiştir. Eğer mirasçı olabilecek kişi sarih
irade beyanıyla, ya da Türk Medeni Kanunu’nun 610. maddesinin ikinci cümlesinde açıklanan davranışlarla mirası kabul etmiş ise, zaten yapılabilecek bir işlem kalmamıştır.
Mirası hükmen red etmiş sayılan kişi, tereke alacaklıları aleyhine husumet yönelterek bu durumun tespitini isteyebileceği gibi, bunu def’i yolu ile de ileri sürebilir.
Somut olayda; davalılardan ..., ..., ... ve ...; ...14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/609 Esas sayılı dosyasında mirası hükmen reddetmişlerdir. Buna göre, mirası hükmen red eden davalılardan ..., ..., ... ve ... hakkında dava husumetten reddedilmesi gerekirken, bu davalılar aleyhine hüküm verilmiş olması isabetli olmamıştır.
2-07.10.2004 tarih, 25606 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5236 sayılı Kanun ile 1086 sayılı HUMK’na eklenen ek madde 4 ile aynı Yasa’nın 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820.00TL’ye çıkarılmıştır. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Somut olayda; ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında verilen manevi tazminata ilişkin verieln karar, 1820,00-TL"nin altında bulunduğundan temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesine etkisi, Borçlar Kanununun 53. TBK.nun 74. maddesinde düzenlenmiş olup Hukuk Hâkimi Ceza Mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında esas bakımından ilke olarak bağımsız kılınmıştır. Borçlar Kanununun 53. maddesinde “Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için Ceza Hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi Ceza
Mahkemesinde verilen beraat kararı ile de mukayyet değildir. Bundan başka Ceza Mahkemesinin kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda dahi Hukuk Hâkimini takyit etmez.” hükmü öngörülmüştür. Bu açık hüküm karşısında, Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların Hukuk Hâkimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Ceza Mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun Hukuk Mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (Y.H.G.K. 11.10.1989 gün ve E.1989/11-373, K.472 sayılı ilamı). Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından Ceza Hâkiminin Hukuk Hâkiminden çok daha elverişli konumda bulunmasıdır. O halde bir Ceza Mahkemesinin uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle maddi olgulara ilişkin kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki Hukuk Mahkemesinde de kesin delil oluşturacağı açıktır (Hukuk Genel Kurulu - 2008/4-564 E, 2008/536 K.). Bu durumda, ceza mahkemesince kazanın oluş şekli yönünden tespit edilen maddi olgu hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmekle birlikte, kusur oranları ile bağlı değildir. Mahkemece; konusunda uzman yeni bir kusur bilirkişisinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli olmamıştır.
4-Kabule göre de; Güvence Hesabı tarafından davacıların murisi ..."ın vefatı nedeniyle ödenen destek tazminatının rücuen tahsili için ... İcra Müdürlüğünün 2012/11213 sayılı dosyası ile 33.641,00-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatılmıştır. Mahkemece; davacıların maddi zararının Güvence Hesabı tarafından karşılanıp karşılanmadığı araştırılarak, şayet ödeme var ise aktüer hesabında bu ödemenin değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm verilmesi de doğru görülmemiştir.
5-Bozma neden ve şekline göre; davacılardan ... yönünden manevi tazminat talebinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ..., ..., ... ve ..."nun temyiz itirazlarının
kabulü, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, 3 ve 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 5 numaralı bentte açıklanan nedelerle temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden dahili davalılar... ... ve ..."ya geri verilmesine 10.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.