Esas No: 2013/349
Karar No: 2013/5206
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/349 Esas 2013/5206 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03/10/2012 gün ve 2012/8347 - 11172 gün ve onama - bozma kararı verilmiş, süresi içinde davacılardan ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ...Köyü, 428 ada 38, 39 , 40 , 41 ve 42 parsel sayılı sırasıyla 1267 m², 5781 m², 5119 m², 21951 m² ve 32970 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, ham toprak niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiş;
... Köyü, 428 ada 43 parsel saylı 84 Hektar 1164 m² ve Gedikli Köyü 107 ada 1 parsel sayılı 149 Hektar 1281 m² yüzölçümündeki taşınmazlar ise, orta malı mera niteliğiyle sınırlandırılmıştır.
Davacılar ... ve ..., 428 ada 38, 39, 40, 41 ve 42 sayılı parsellerin Nisan 1289 tarih 72 sıra numaralı sicilden gelen, Ocak 1956 tarih 14 ve Şubat 1956 tarih 7 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını belirterek, adlarına tapuya tescili,
Davacılar ... ve ..., 1288 Y. tarih 870, 871 ilâ 879 sıra numaralı sicillerden gelen K. Evvel 1930 tarih 6 ilâ 11 sıra numaralı tapu kayıtlarına dayanarak, 428 ada 38, 39, 40, 41 ve 42 sayılı parseller ile bu parsellerin batısında kalan ve parsel numarası belli olmayan alanın kendilerine ait olduğunu belirterek, adlarına tescili,
Davacılar ..., ..., ..., ..., ... ise, 28.09.2009 günlü dilekçeyle 107 ada 1 sayılı parselin Ağustos 1930 tarih 2 numaralı sicilden gelen Şubat 1974 tarih 2 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalan bölümünün adlarına tescili,
Yukarı Düğencili Köyü Tüzel Kişiliği, 428 ada 43 sayılı parsel sayısı ile tutanağı düzenlenen taşınmazın kendi köylerinin de kullanımında olduğu iddiasıyla adına tescili istemiyle dava açmışlar; davalar birleştirildikten sonra Orman Yönetimi, parsellerin tamamının orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla orman olarak tescili istemiyle davaya katılmıştır.
Mahkemenin, 13.06.2011 gün ve 2010/84 - 114 sayılı, Orman Yönetiminin davasının kabulüne; diğer davaların reddine; çekişmeli ... Köyü 428 ada 38, 39, 40, 41, 42 ve 43 sayılı parsellerin ve ...Köyü 107 ada 1 sayılı parselin tesbitlerinin iptaline; orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ilişkin kararı, davacılar ..., ..., ..., ... ve ... tarafından çekişmeli ...Köyü 107 ada 1 sayılı parselin içinde kalan dava konusu bölümler yönünden; ... ve ... tarafından, 428 ada 38 ilâ 4 parsellere; Yukarı Düğencili Köyü Tüzel Kişiliği tarafından da 428 ada 43 sayılı parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03.10.2012 gün ve 2012/8347 - 11172 sayılı kararı ile 428 ada 40, 41 ve 42 sayılı parsellerin tamamı ve 43 sayılı parselin (A) ve (B) bölümlerine ilişkin hüküm ONANMIŞ, 428 ada 43 sayılı parselin (C), (D) ve (E) ile gösterilen bölümleri ile 107 ada 1 sayılı parsele ilişkin hüküm ise, dayanılan tapu kayıtlarının yöntemince uygulanması ve kapsamının belirlenmesi, tapu kaydı kapsamındaki yerlerin orman içi açıklığı olamayacağının düşünülmesi gereğine değinilerek bozulmuş,
Bu kez; ..., dava konusu 428 ada 38 ve 39 sayılı parsellerle ilgili Yargıtay tarafından inceleme yapılmadığı, bu parsellere ilişkin kararı da temyiz ettikleri, temyiz nedenleri dikkate alınarak bu parsellere ilişkin hükmün de bozulmasını; ayrıca, dava ettikleri diğer parsellere ilişkin onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının bozulmasını istemişlerdir.
Her şeyden önce, ... ve arkadaşları tarafından, ...Köyü 38 ve 39 sayılı parsellerin de dava konusu edildiği, Orman Yönetimi, bu parsellere ilişkin davaya da katıldığı ve bu parsellere ilişkin diğer davaların reddine, Orman Yönetiminin davasının kabulü ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiği, ... ve ... tarafından temyiz davasına konu edildiği halde, Dairece 428 ada 38 ve 39 sayılı parsellerle ilgili inceleme yapılmamış ve karar verilmemiştir. Bu nedenle Daire kararı yerinde değildir.
Diğer taraftan, mahkemece eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı ile tapu kayıtlarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporları ile çekişmeli ...Köyü çekişmeli 428 ada 40, 41 ve 42 sayılı parsellerin tamamı ile 428 ada 43 sayılı parselin (A) ve (B) bölümlerinin orman olarak nitelendirildiği; 428 ada 38 ve 39 sayılı parsellerin tamamı ile 428 ada 43 sayılı parselin (C), (D) ve (E) ile gösterilen bölümleri ve ... Köyü 107 da 1 sayılı parselin memleket haritası ve amenajman planında orman olarak nitelendirilmediği, sonuç olarak 428 ada 40, 41 ve 42 sayılı parselleri tamamı ile 43 sayılı parselin (A) ve (B) bölümlerinin 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince orman sayılan sayılan yerlerden olduğu; 38 ve 39 sayılı parsellerin tamamı ile 428 ada 43 sayılı parselin krokisinde (C), (D) ve (E) ile gösterilen bölümleri ve Gedikli Köyü 107 ada 1 sayılı parselin dava konusu edilen bölümlerinin orman içi açıklığı olduğunun belirlendiği gerekçesiyle diğer davaların reddine, Orman Yönetiminin davasının kabulüne, çekişmeli ....Köyü 428 ada 38, 39, 40, 41, 42 ve 43, .... Köyü 107 ada 1 sayılı parsellerin tamamının orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmişse de, davacıların dayandıkları tapu kayıtları, tüm tesis ve tedavülleri ile uygulanmamış; tapu kayıtlarının kapsamı yöntemince belirlenmemiş; eski tarihli haritalarda orman olarak nitelendirildiği bildirilen 40, 41 ve 42 sayılı parseller ile 43 sayılı parselin (A) ve (B) bölümünün çevresinin eski tarihli haritalarda açık alan olduğu, bu parseller memleket haritasında yeşil renkle boyanmışsa da üzerinde ağaç sembolü bulunmadığı da dikkate alınarak, 6831 sayılı Kanunun (1-G) ve (1-F) maddelerinin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamış; memleket haritasında beyaza boyanarak ormansız alan olarak nitelendirilen 43 sayılı parselin (C) (D) ve (E) bölümlerinin ise, orman içi açıklığı olduğu kabul edilmiş; dayanılan tapu kayıtlarının bu bölümleri kapsadığının belirlenmesi halinde, tapu kaydı bulunduğuna göre orman içi açıklığı olarak kabul edilemeyeceği gözetilmemiş, mera ve yayla araştırması yöntemince yapılmamıştır.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785, 5658, 6831 sayılı kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun, sadece hangi nitelikteki taşınmazların Devlet Ormanı sayılacağını göstermiş ve devlet ormanlarının kadastrosunun yapılmasını öngörmüştür. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tâbi tutulmuş ve iadenin koşulları bu Kanunda gösterilmiştir.
Devletleştirilen ve iadeye tâbi olmayan ormanlara ait tapu kayıtları hukuki değerlerini yitirirler. 6831 sayılı Kanunun 3373 sayılı Kanun ile değişik 1/F maddesi, öncesi orman olmayan taşınmazlar bakımından söz konusu olabilir.
6831 sayılı Kanunun 1. maddesinin birinci fıkrası gereğince, “Tabiî olarak yetişen ve emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık toplulukları yerleriyle birlikte orman sayılır.” bu yerlerden aynı maddenin ikinci fıkrası 1/E bendi gereğince “Sahipli arazide bulunan ve civarındaki ormanlarda tâbii olarak yetişmiyen ağaç ve ağaççık nevilerinin bulunduğu yerler” 1/F bendi gereğince “Orman sınırları içinde veya bitişiğinde tapulu, orman sınırları dışında ise her türlü tasarruf belgeleriyle özel mülkiyette bulunan ve tarım arazisi olarak kullanılan, dağınık veya yer yer küme ve sıra halinde ki her nevi ağaç ve ağaçcıklarla örtülü yerler”, 1/G bendi gereğince de
“Orman sınırları dışında olup, yüzölçümü üç hektarı aşmayan sahipli arazideki her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler” orman sayılmaz.
O halde, mahkemece, davacıların dayandıkları dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren cins ve miktar değişikliklerini evrakı müsbitesi ile birlikte içeren tüm tedavülleri ve var ise dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanakları, en eskisinden en yenisine kadar memleket haritaları, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planları, var ise çekişmeli parsellerin bulunduğu yerlere ilişkin mera ve yayla nitelikli vergi ve tapu kayıtları ile mera teknik ekibi çalışmaları ve kararları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli parsellere ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, çekişmeli Gökçebayır Köyü 428 ada 38, 39, 40, 41, 42 sayılı parsellerin tamamı ile 428 ada 43 sayılı parsel ve Gedikli Köyü 107 ada 1 sayılı parsellerin dava konusu edilen bölümlerinin öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; parsellerin ve dava edilen bölümlerin üzerindeik bitki örtüsü ve muhdesat ile ağaçların cinsi, yaşı ve sayısı, kapalılık ve hakim ağaç türü, toprak yapısı ve çevresi incelenmeli, keşifte, dava edilen bölümlerin hâkim gözetiminde, dört yönünü taşınmaz ile birlikte gösteren renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın dava edilen bölümlerinin konumunu geniş çevresi ile birlikte gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli parsel ve bölümlerin konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, dayanak tapu kayıtları, yeterince yaşlı yerel bilirkişi ve harita mühendisi bilirkişi vasıtasıyla yöntemince zemine uygulanıp, zemindeki sınırları, tapu kayıtlarının değişebilir nitelikte sınır içerenlerin 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince, miktarı ile kapsadıkları yerler saptanmalı, bilinmeyen sınırları konusunda taraflara tanık dinletme imkanı verilmeli, yerel bilirkişi sözleri komşu parsel kayıtları ile denetlenmeli, bilirkişilere çekişmeli parsel ve bölümlerin eski tarihli memleket haritasındaki konumunu gösteren tapu uygulamasının anlatıldığı bilimsel verileri içeren rapor ile ayrı renkli kalemlerle işaretli kroki düzenlettirilmeli,
Tapu kayıtlarının asıl kapsamı orman değilse, kayıt fazlasının nereden kaynaklandığı, asıl taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanılıp kazanılmadığı, kayıt miktar fazlası bölümler ya da tapu kaydı kapsamında kalmayan ve dava edilen bölümlerin zilyetlikle edinilecek yerlerden olup olmadığı araştırılmalıdır.
Bu cümleden; yapılacak keşifte, komşu köylerden yöreyi bilen yerel bilirkişiler vasıtasıyla.... köyü 428 ada 43 sayılı parsel ile ... Köyü 107 aad 1 sayılı parselin mera ya da yayla olup olmadığı, mera ya da yayla kaydı bulunup bulunmadığı ya da mera veya yayla olarak kadim kullanım bulunup bulunmadığı konusunda beyanlarına başvurulmalı, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, mera ya da yayla olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanan yerel mahkeme kararı usûl ve kanuna aykırı olduğu gibi, tarafların temyizine rağmen, çekişmeli .... köyü 428 ada 38 ve 39 sayılı parsellerle ilgili inceleme ve hüküm içermeyen Daire kararı bu nedenle kanuna aykırı olup, tarafların temyizi ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken, değişik gerekçe ile bozulması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar ..."un karar düzeltme isteminin KABULÜ İLE, Dairenin 03.10.2012 gün ve 2012/8347-11172 sayılı ONAMA - BOZMA kararının kaldırılarak, yukarıda açıklanan aynı nedenlerle, çekişmeli Gökçebayır Köyü 428 ada 38, 39, 40, 41, 42, 43 ve Gedikli Köyü 107 ada 1 sayılı parsele ilişkin yerel mahkemenin 13.06.2011 gün ve 2010/84 - 114 sayılı kararının BOZULMASINA, temyiz ve karar düzeltme harçlarının istek halinde yatıran ..."a iadesine 07/05/2013 günü oybirliği ile karar verildi.