Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/26642
Karar No: 2015/5440
Karar Tarihi: 23.03.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/26642 Esas 2015/5440 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/26642 E.  ,  2015/5440 K.

    "İçtihat Metni"

    İş Mahkemesi

    Dava, ölüm aylığı bağlanması ve aylıklarından yapılan kesinti işleminin iptali ile kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava konusu uyuşmazlık, 10.09.1994 tarihinde vefat eden eşinden 506 sayılı Yasa mezuatına göre ölüm aylığı alan davacının, 31.08.1978 tarihinde ölen 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olan babasından da dul kaldıktan sonra hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı alıp alamayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Mahkemece, davacının eşinden aylığı bağlandıktan sonra babasından da hak kazansa dahi yüksek olan aylığın ödenmesi gerektiği gerekçesi ile aylığa hakkı olmadığı kabul edilerek davanın reddedildiği anlaşılmakta ise de; verilen kararın yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı; malulülük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin, geçiş hükümlerinden olan 5510 sayılı Yasa"nın geçici 1. maddesidir. Anılan düzenlemede; ""Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında kabul edilir.
    17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan; aylık, gelir ve diğer ödenekler ile 8.2.2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması,
    azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri uygulanır......""düzenlemesi öngörülmüş olup, böylece 5510 sayılı Yasa öncesi kazanılmış hakların korunması amaçlanmıştır.
    Davacının 506 sayılı Yasa kapsamında hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı bağlanma koşulları ise; 506 sayılı Yasa"nın 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre; 1-Evli olmayan/evli olmakla birlikte boşanan veya dul kalan, 2-Sosyal Sigortaya veya Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmayan, 3-Buralardan gelir ve aylık almayan kız çocuklarına hak sahibi sıfatıyla ölüm aylığı bağlanacak olup, aynı maddenin VI. bendinde ise; hak sahibi kız çocuklarına bağlanan ölüm aylığının kesme koşulları düzenlenmiş olup bu koşullar; 1-Sosyal Sigortaya veya Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışma, 2-Buralardan gelir veya aylık alma, 3-Evlenme hali olarak sınırlandırılmıştır.
    Ayrıca VI. bendin son cümlesinde; ""...evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir "" düzenlemesi öngörülmüştür. Bu düzenlemeye göre, hem kocadan hem de babadan/anadan ölüm aylığı almaya hak kazanılması halinde bu aylıklardan fazla olanının ödeneceği öngörülmekte iken; bu kez Yasa Koyucu tarafından, 9.7.2005 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5386 sayılı Yasa kabul edilerek ile 506 sayılı Yasa "ya geçici 91. madde eklenmiştir. Söz konusu düzenleme ile; 6.8.2003"ten önce hak sahibi olan kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıkların; evlenme, Sosyal Sigortaya veya Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışma veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık alma hali dışında kesilemeyeceği açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır.
    Geçici 91. maddenin 6. fıkrasına göre ise; 6.8.2003 tarihinden önce ölen sigortalının hak sahibi kız çocuklarının ölüm aylığı bağlanma koşullarını ilk kez ve yeniden 6.8.2003 tarihinden sonra yerine getirilmesi halinde de aylık bağlanacağı kabul edilmiştir. Fakat, geçici 91. maddenin son fıkrası ile bu duruma sınırlandırma getirilerek, bu şartların en son 31.12.2005 tarihine kadar yerine getirilmesi halinde aylık bağlanacağı düzenlenerek sınırlandırılmış, en son 5754 sayılı 2008 Bütçe Kanunu ile de, bu fıkranın 5510 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihine kadar uygulanacağı öngörülmüştür.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığı altında; davacının, 1.10.2008 tarihinden önce dul kaldığı ve hak sahipliği sıfatını 10.09.1994 tarihinde kazandığı ve böylece 506 sayılı Yasa"nın geçici 91. maddesine göre babasından ölüm aylığı almaya hak kazandığı belirgindir.
    Diğer taraftan, davacının, 02.10.2013 tarihli davası ve dosya kapsamına göre; aylıkların başlangıç tarihinin de belirlenmesi gerekecektir. Bu kapsamda her kanunun yürürlükte olduğu dönemde uygulanmasına dair genel ilke çerçevesinde 506 sayılı Yasa"nın 99. ve 5510 sayılı Yasaların 97. maddeleri gözetilmeli, davacının babasının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 99’uncu maddesinde belirlenen sürede istenmeyen gelir veya aylığın tümünün zamanaşımına uğrayacağı ve bu gerçekleştiğinde gelir veya aylığın yazılı talep tarihini takip eden aybaşından itibaren bağlanabileceği, başka bir deyişle yazılı talep tarihinden önceki gelir veya
    aylıkların istenemeyeceğine dair düzenleme ve davacının 02.10.2013 tarihli talebi gözetilerek 5510 sayılı Kanunun 97/1’inci maddesindeki; her bir gelir veya aylık için beş yıllık zamanaşımı süresi ve gelir ve aylığın doğumundan itibaren beş yıl içinde istenmemesi halinde zamanaşımına uğrayacağına dair düzenlemeler dikkate alınarak, 506 sayılı Kanunun 99’uncu maddesindeki “gelir ve aylıkların yazılı talep tarihinden itibaren başlayacağı"na ilişkin hükme paralel bir düzenleme yapılmamış olduğu için anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarih gözetilmelidir.
    Davacının talebinde, ölüm aylıklarından yapılan bir takım kesintilerin de iadesi isteminde bulunulduğu anlaşılmakla, öncelikle, yüksek olduğu için babasından bağlanan ölüm aylığından kesinti yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kesintilerin sebebinin ne olduğu hususları da Kurumdan sorulmak suretiyle belirlenmeli, gerektiğinde davacıdan HMK"nun 31."inci maddesi gereğince açıklama istenilmeli ve sonucuna göre alacak istemi hakkında da olumlu/olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilerek, yapılacak araştırma ve değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi