Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3487
Karar No: 2020/5950
Karar Tarihi: 17.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/3487 Esas 2020/5950 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, davalının genel kredi sözleşmesi nedeniyle müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle kredi hesabının kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece verilen davanın reddi kararı Yargıtay tarafından bozulmuş, ancak tekrar yapılan yargılama sonucunda, davalının limit artışı yapılan miktarlardan sorumlu olmadığı, takibe konu krediler nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, söz konusu kredi sözleşmesi incelendiğinde kefilin borçtan sorumlu tutulamayacağına dair hükmün yanlış olduğu belirtilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 484. maddesi gereği, kefilin kefalet limitinin gösterilmemesi nedeni ile borçtan sorumlu tutulamayacağı belirtilmiştir. Ancak, borç sözleşmesinde limitin belirtilmemesi durumunda son sözleşme bedelinin aynı zamanda kefilin sorumlu olduğu tutar olduğu belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2020/3487 E.  ,  2020/5950 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)

    Taraflar arasında görülen davada Seydişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce bozmaya uyularak verilen 26.02.2019 tarih ve 2018/377-2019/177 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı ile dava dışı Özseyet Paz. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme nedeniyle müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle kredi hesabının kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece verilen davanın reddi kararı, Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/18730 esas ve 2018/2916 karar sayılı, 23.05.2018 tarihli ilamı ile “ davalı ... yönünden, Alaaddin Koyuncu"nun terekelerinin borca batık olduğu gerekçesiyle kefil ... hakkındaki davanın da reddinin isabetsiz olduğu” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının 37.500.- YTL’lik kredi sözleşmesinde davalının kefil olduğu miktarın yazılmadığı, limit artışı yapılan 287.500.- YTL yönünden davalının açığa imzasının bulunmadığı, limit artışı sonrası 292.500.- YTL ve 297.500.- YTL kredi limiti yönünden ise sözleşmenin borçlusu olan dava dışı Öz Seyet Tarım Ürünleri Sanayi Ltd. Şirketi’nin ünvan, şirket kaşesi ve imzasının yer almadığı, davalının geçerli bir kefaletinin bulunmadığı, takibe konu krediler nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı  gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece kredi sözleşmesinde kefilin kefalet limitinin gösterilmemesi nedeni ile 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 484. maddesi uyarınca kefilin borçtan sorumlu tutulamayacağı belirtilmiş ise de genel kredi sözleşmesi incelendiğinde asıl
    borçlu şirketin kredi limitinin 37.500.-TL olarak belirlendiği, bu limitin daha sonra 287.500.- TL, 292.500.-TL ve 297.500.- TL olarak artırıldığı, davalının imzasının bulunduğu sözleşmenin ilk sayfasında sözleşme bedeli 37.500.-TL olarak gösterilmiş olup davalı kefil için ayrıca limit gösterilmediğinden sözleşme tutarının aynı zamanda kefilin sorumlu olduğu tutar olduğu, kefalet sözleşmesinin 818 sayılı Kanuna göre geçerli olduğu gözetilerek sonuca ulaşılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 17.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi