Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15632 Esas 2020/5856 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15632
Karar No: 2020/5856
Karar Tarihi: 06.10.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15632 Esas 2020/5856 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalının mal kaçırma amacıyla mirası reddettiğini ve reddin iptal edilmesini talep etmiştir. Mahkeme davayı kabul ederek, Muris'in terekesinin resmen tasfiyesine karar vermiştir. Ancak, kararın düzeltilmesi gerektiği belirtilerek, Muris'in terekesinden davalıya düşecek olan miras hissesinin TMK 617/2. maddesi uyarınca resmen tasfiyesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: TMK 617/1, TMK 617/2.
14. Hukuk Dairesi         2016/15632 E.  ,  2020/5856 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.12.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, davacının ... İcra Dairesi"nin 2012/340 sayılı dosyasında davalıdan alacaklı olduğunu, davalının muris ...’den kalan mirası ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/288-386 E. K. sayılı kararıyla kayıtsız şartsız reddettiğinin tescil edildiğini, murisin terekesinin borca batık olmadığını, davalının borca karşılık teminat göstermediğini ve mirası reddetmekteki amacının alacaklılarından mal kaçırma olduğunu belirterek mirası reddin iptalini talep etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesinde, alacaklıları zarara uğratma amacıyla mirası reddetmediğini, murisle sağlığında yaşanılan tartışma sonucunda mirası reddettiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece ilk olarak mirasın reddine karar verilen ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/288 Esas sayılı dosyasında davalı ..."ün vekiline vermiş olduğu vekalette mirası reddetmeye ilişkin özel yetki bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 03.09.2015 tarihli, 2015/2275-8020 E.K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamanın sonucunda davanın kabulü ile, davalı ..."ün babası muris ..."e ait olan mirasın reddine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/288 Esas 2012/386 Karar sayılı mirasın reddi kararının iptaline, muris ..."ün terekesinin HMK 617 maddesi uyarınca resmen tasfiyesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, alacaklıları zararlandırmak amacıyla (kötüniyetle) yapılan reddin iptali isteğine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 617. maddesine dayanmaktadır.
    Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. (TMK m. 617/1) Şu halde, kötüniyetle redden söz edilebilmesi için, reddeden mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin sabit olması gerekir. (TMK m. 617) Onun için her şeyden önce davalı durumunda bulunan mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yeterli olup olmadığı hususunun etraflı şekilde araştırılıp tespit edilmesi zorunludur. İcra takibinin uzun süre devam etmesi, tek başına acze delalet etmez. Zira aczin ne suretle gerçekleşeceği İcra İflas Kanununda gösterilmiştir. (İİK m. 105 ve 143) Birden çok mirasçının varlığı halinde; reddin iptaline karar verilmesi durumunda, reddi iptal edilen mirasçının miras payının resmi tasfiyeye tabi olur.(TMK. 617/2)
    Somut olaya gelince, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülememektedir. Ancak reddi iptal edilen mirasçının miras payının TMK 617/2. maddesi gereğince resmi tasfiyesine karar verilmesine karar verilmesi gerekirken murisin terekesinin HMK 617/2. maddesine göre resmi tasfiyesine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun 2. bendinin çıkartılarak yerine, “Muris ..."ün terekesinden davalıya düşecek olan miras hissesinin TMK 617/2. maddesi uyarınca resmen tasfiyesine” yazılması suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.