7. Ceza Dairesi 2018/16843 E. , 2021/5975 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Suça konu kaçak sigaralar yönüyle kurulan hükme yönelik sanık ...’ün temyiz isteminin incelenmesinde;
CMK’nun 231/11. madde ve fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkemenin hükmü açıklayacağı belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07.03.2017 tarih ve 2015/8-268 Esas – 2017/124 Karar sayılı; 17.01.2017 tarih ve 2015/15-536 Esas-2017/14 Karar sayılı; 01.03.2016 tarihli ve 2015/3-599 Esas- 2016/99 sayılı kararlarında ayrıntıları açıklandığı üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayacaktır. Kararın kesinleşmesi yoklukta verilenlerin yöntemince tebliğinden, huzurda verilenlerin de usulünce tefhiminden itibaren yasada öngörülen sürede kanun yoluna başvurulmaması ya da başvurulup reddedilmesi durumunda mümkün olacaktır. Bu açıklamalar ışığında, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması için öncelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşmemiş ise, denetim süresi başlamayacak ve sanığın denetim süresi içinde suç işlediğinden de bahsedilemeyecektir.
11.03.2011 tarihli olay tutanağına göre, sanığın hazır bulunduğu iş yerinde yapılan aramada 21 karton kaçak sigara ile 340 kg kaçak motorin ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan açılan kamu davasının ... Asliye Ceza Mahkemesi"nde yapılan yargılaması sonucunda, 16.09.2011 tarih, 2011/123 Esas ve 2011/256 Karar sayılı kararıyla verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, suça konu sigaralar yönünden suçtan zarar gören Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na tebliğ edilmeksizin 03.01.2012 tarihinde kesinleştirildiği, akabinde sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğine ilişkin ihbarda bulunulması üzerine yapılan yargılama sonucunda temyiz incelemesine konu 26.12.2014 tarihli hükmün kurulduğu,
Sanığın üzerine atılı suçun tarihi ve ele geçen kaçak sigaralar nazara alındığında, sanığın eyleminin 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçunu oluşturduğu, bu suçtan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan kurum olan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 16.09.2011 tarih, 2011/123 Esas ve 2011/256 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik itiraz hakkının bulunduğu, ancak söz konusu kararın anılan kuruma tebliğ edilmemiş olması karşısında; sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği, kararın kesinleşmemesi nedeniyle denetim süresinin başlamadığı ve denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlendiğinden bahisle hükmün açıklanma koşullarının da bulunmadığı, dava zamanaşımının durmasının ve kesilmesinin de söz konusu olmadığı, anlaşılmakla yapılan incelemede;
Zamanaşımını kesen son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 20.06.2011 tarihinden sonra zamanaşımını kesen başkaca bir işlem yapılmadığından temyiz inceleme gününde 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımı süresi tamamlanmış olmakla, sanık ...’ün temyiz itirazları yerinde görülerek hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca sanık ... hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, davaya konu kaçak sigaraların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla TCK"nun 54/4. maddesi gereğince MÜSADERESİNE,
II- Suça konu kaçak motorin yönüyle kurulan hükme yönelik sanık ...’ün temyiz isteminin incelenmesinde ise;
1- Dosya arasına 11.03.2011 tarihli olay tutanağının aslı ve örneği getirmeksizin, yazılı şekilde hüküm hüküm tesisi,
2- Suç tarihi ve ele geçen kaçak motorin sanığın eyleminin 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/11 ve 3/12. maddeleri kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/11 ve 3/12. maddeleri ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanığın lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2 madde ve fıkraları somut olaya uygulanarak, belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile, 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3- TCK"nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Sanık hakkında verilen 23.02.2011 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının henüz hukuken varlık kazanmadığı, hüküm niteliğinde olmadığı, askıda olduğundan müsadereye ilişkin kararın bu aşamada infaz edilemeyeceği, bu haliyle infazı mümkün bulunmadığından, açıklanan hükümde iddianamede müsaderesi talep edilen davaya konu eşya hakkında denetime ve infaza olanak verecek biçimde hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık ...’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi