Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18753
Karar No: 2015/5436
Karar Tarihi: 23.03.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/18753 Esas 2015/5436 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/18753 E.  ,  2015/5436 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, kurumca tahakkuk ettirilen fark işçilik prim borcuna dair işlemin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Husumet konusu, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur. Eldeki gibi sigortalılık hizmetleri ve ücret tespitine ilişkin davalarda elde edilecek hükmün uygulayıcısı konumundaki davalı Kurum tarafından yerine getirilebilmesi için, husumetin doğru kimselere yöneltilerek davaya devam edilmesi gereklidir.
    25.05.2012 tarihinde davadışı polisler tarafından saat 22.15"te tutulan tutanak ile davacıya ait Lokal işyerinde davadışı ... ile... "un garson olarak çalıştığına dair tutulan tutanağın 5510 Sayılı Yasanın 8"inci maddesi kapsamında Kuruma ulaştıktan sonra aynı Yasa"nın 86"ncı maddesi kapsamında kurumca 1"er günlük çalışmalar nedeniyle re"sen tahakkuk ettirilen prim borcuna karşı aynı maddede sayılan prosedür işletildikten sonra süresi içinde açılan davada, sigortalı çalışmaları olduğu kurumca kabul edilen bu kişilerin aslen davacı yanında çalışmadıkları bu nedenle kurumca yapılan tahakkukun iptali gerektiği iddiası ile eldeki davanın açıldığı, mahkemece, tutanak mümzilerinin dinlenmesi sonrasında davanın reddine karar verilmiştir.
    Eldeki davada da, her ne kadar Kurumca davacıya çıkartılan fark prim borcuna ilişkin işlemin iptali ve menfi tespit istemi mevcut ise de, verilecek karar sonrasında, dava dışı sigortalıların da prim talep edilen dönemler bakımından hangi ücretle çalıştığının tespiti söz konusu olacaktır. Dolayısıyla dava sonunda verilecek karar dava dışı sigortalıların da hak alanını etkileyecek olup, Mahkmece bu sigortalıların da HMK 124. maddesi gereğince, davaya dahil edilmesi, savunma ve delillerinin toplanması ve sonrasında bir karar verilmesi gerekmektedir.
    2-Davanın yasal dayanağı olan 5510 Sayılı Yasanın 86’inci maddesi olup ”Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü öngörülmüştür.
    Davaya konu somut olayda; uyuşmazlık, davadışı ... ile... "un davacıya ait işyerinde garson olarak çalışıp çalışmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece verilen kararın eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
    Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için,bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Mahkemece, davadışı sigortalıların da davaya katılımı sağlandıktan sonra, idare mahkemelerince verilen kararların sadece idari para cezasına yönelik ve idari para cezalarının iptali davasında bağlayıcı olacağı dikkate alınarak, işin esası araştırılmalı, bunun için de tespiti yapılan kişilerin davadışı işyerlerinden- tutanak tarihini de içine alacak şekilde- öncesi ve sonrasında devam eden çalışmalarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, ayrıca bununla yetinilmeyerek, tespiti yapılan davacıya ait işyerine komşu ve yakın işyerlerindeki işveren ve bordrolu çalışanlardan davacının çalışmalarını bilecek durumda olanları kolluk vasıtası ile tespit edilmeli, aynı zamanda davacıya ait işyerinin kapsamı ve kapasitesi dikkate alınarak davacı yanında başka sigortalıların çalıştırıldığının Kurumdan gelen bordrolardan anlaşılması halinde bu kişilerden de davacının çalışmasını bilecek durumda olanları dinlenmeli, bu tür davalarda geçerli olan resen araştırma ilkesi de göz önünde tutularak, davacıya ait işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığının belirlenerek, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan ilkeler ışığında araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi