20. Hukuk Dairesi 2012/13520 E. , 2013/5193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... tarafından 21.03.2003 tarihli dilekçeyle ... Mevkiinde bulunan, kuzeyi 282 parsel, güneyi 250 sayılı parsel ve Devlet Ormanı, batısı 291 ve 292 sayılı parseller ve doğusu Devlet Ormanı ile çevrili 9200 m² yüzölçümündeki taşınmazı, 26.12.1996 tarihinde zilyetliğin devri senedi ile ...."dan satın aldığı, ona da babasından kaldığı, 40 yılı aşkın süredir tarım alanı olarak zilyet edildiği, daha önce aynı yerle ilgili açtıkları tescil davasının, taşınmazın (I) ile gösterilen bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, (II) ile gösterilen 1325 m² yüzölçümündeki bölümünün ise, orman sayılmayan yerlerden olduğu, ancak; 20 yıllık zamanaşımı zilyetliği süresinin dolmadığı gerekçesiyle ret edildiği, şimdi açtıkları dava tarihi itibariyle 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolduğu, Medeni Kanunu 713. maddesi hükmüne göre adına tapuya tescili iddiasıyla dava açmıştır.
Davacı ... Eraslan, 28.06.2005 tarihli dilekçeyle davalı sıfatıyla Hazine Orman Yönetimi, ...Belediyesi ve ... aleyhine, .... Köyü .... Mevki Kuzeyi 282 parsel, Güneyi 250 sayılı parsel ve Devlet Ormanı, Batısı 291 sayılı parsel ve 292 sayılı parsel doğusu Devlet Ormanı ile çevrili 9200 m² yüzölçümündeki taşınmazın, babasından intikalen kendisinin zilyetliğindeyken, ... Noterliğinde düzenlenen 26.12.1996 gün ve 21995 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazın tapuya kaydedilmesi halinde mal sahibi olarak kendisine 45’şer m²’lik ikiz villa ve 6 adet dairenin devredilmesi karşılığında 414.000.000.-TL’ye satılmasının vaat edildiği, açılacak tescil davasının reddi halinde bu sözleşmenin hiçbir hüküm ifade etmeyeceğinin kararlaştırıldığı, bu sözleşmeden hemen sonra, ... tarafından satışa konu taşınmazın tapuya tescili için açılan davanın, parselin bilirkişi krokisinde (I) ile gösterilen bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı belirlenerek, (II) ile gösterilen bölümün ise orman sınırları dışında kaldığı belirlenmişse de, bu bölümün tapulama dışı bırakıldığı 03.03.1978 tarihinden sonra ilk davanın açıldığı 03.02.1997 tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin 07.03.2000 gün ve 1997/128-181 sayılı kararının Yargıtay denetiminden de geçtikten sonra kesinleştiği, ... ile aralarındaki zilyetliğin devrine ilişkin düzenleme şeklindeki sözleşmenin iptali istemiyle açtığı davanın kabulü ile ....Noterliğinin 26.12.1996 gün ve 21995 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinin fesih olduğunun tesbitine, fen bilirkişi krokisinde (I) ile gösterilen bölüm hakkında zilyetliğin iadesi talebi ile açılan davanın görev nedeniyle reddine kara kesinleştiğinde tescil davasının sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, kararın 14.12.2001 tarihinde kesinleştiği, sulh hukuk mahkemesine başvurmuşlarsa da, sulh hukuk mahkemesinin 2002/60 esas ve 2002/316 karar sayılı kararı ile sulh hukuk mahkemesince süresinde başvurulmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, böyle bir davayı ilerde açacakları, şimdilik kendisinin kullanımında olan ve fen bilirkişi krokisinde (I) ile gösterilen 1325 m2 yüzölçümündeki bölümün Medeni Kanun 713. maddesine göre tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Davalar birleştirildikten sonra mahkemece davaların reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapusuz olan taşınmazın Medeni Kanunun 713. maddesine göre tapuya tesciline, aynı nedenle tapuya idari yoldan kayıt edilen taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1967 yılında seri bazında yapılıp, 1968 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1980 yılında yapılıp 1981 yılında kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1992 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
Beldibi Köyü 1023 sayılı parsel 1.598,00 m² tarla niteliğiyle 09.04.2003 tarihinde idari yoldan tescil edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve kesinleşmiş orman kadastro tutanakları ve haritası ile kesinleşmiş mahkeme kararlarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporlarıyla, çekişmeli taşınmazın bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 7007,63 m² yüzölçümündeki bölümünün kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde bırakıldığı, Devlet Ormanlarının zilyetlikle edinilemeyeceği, ihdasen 1023 parsel sayısı ile tapuya tescil edilen yer ile (A) bölümünün batısındaki dava dışı 292 sayılı parsel ile orman sınırı arasında kalan bir bölümün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında kaldığı belirlenmişse de, bu taşınmazların 26.12.1996 tarihinde ...tarafından zilyetliğin devrine ilişkin sözleşmeyle ...’a satıldığı, ... tarafından bu taşınmazın tapuya tescili istemiyle açılan davanın, taşınmazın kadastro dışı bırakıldığı 1978 yılında sonra, davanın açıldığı 1997 yılına kadar 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.03.2000 gün ve 1997/28-181 sayılı kararının Yargıtay denetiminden de geçtikten sonra 17.05.2001 tarihinde kesinleştiği, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 26.01.2007 gün ve 2005/1-7 sayılı kararında değinildiği gibi “4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesinin 1 ve 2 nci fıkraları gereğince açılan tescil davasının süre yönünden reddedilmesi halinde; aynı yerle ilgili olarak açılan 2 nci davanın olumlu sonuçlanabilmesi için, ilk kararın kesinleşmesinden itibaren taşınmaz üzerindeki zilyetliğin davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla yeniden 20 (yirmi) yıl sürmesi gerektiği”, oysa; mahkemenin niza teşkil eden 07.03.2000 günlü kararının kesinleşmesinden sonra 20 yıllık zamanaşımı zilyetliği süresinin dolmadığı, çekişmeli taşınmaz ilkin Kadriye Eraslan tarafından noterde düzenlenen zilyetliğin devrine ilişkin sözleşme ile ...’a devredildiği, tescil davasının reddine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda sözü edilen kararının kesinleşmesinden sonra bu kez, ... tarafından zilyetliğin devrine ilişkin sözleşmenin iptali istemiyle açılan davanın, satın alan ...’in taşınmaz bedelini ödemediği gerekçesiyle kabulüne ilişkin, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.04.2011 gün ve 2011/9-158 sayılı kararının kesinleşmesiyle, ...’ın, tescil davası red edilen ...’ın halefi olduğu, bu nedenle tescil davasının reddine ilişkin ....Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.03.2000 günlü kararının ...’ı da bağlayacağı, O’nun yönünden de niza sayılacağı, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı belirlenmişse de, Orman Yönetiminin davası ya da taşınmazın orman olarak tescili iddiasıyla harçlı katılımı bulunmadığı gözetilerek, davaların reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı ... ile davalı ... Yönetiminin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Orman Yönetimi ve gerçek kişiye ayrı ayrı yükletilmesine 07.05.2013 günü oy birliği ile karar verildi.