2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/11269 Karar No: 2014/22421
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/11269 Esas 2014/22421 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/11269 E. , 2014/22421 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kocaeli 3. Aile Mahkemesi TARİHİ :06.02.2014 NUMARASI :Esas no:2012/714 Karar no:2014/81
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalının, eşine fiziki şiddet uyguladığı, bu eyleminden dolayı Sulh Ceza Mahkemesinde yargılandığı ve eylemi sabit görülerek mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece; davacının, ceza davası sırasında eşi hakkındaki şikayetinden vazgeçmiş olması, "af niteliğinde görülmüş ve tekrar birlikte yaşadıkları" kabul edilerek dava reddedilmiştir. Davacının, ceza davasında ve bu davada eşiyle barıştıklarına ve tekrar birlikte yaşamaya başladıklarına ilişkin bir beyanı ve açıklaması mevcut değildir. Ceza davasının 30.05.2013 tarihli duruşmasında kocası hakkındaki "şikayetten vazgeçtiğini" bildirmiş olması, kocasını cezadan kurtarmaya yönelik olup, boşanma davasında dava sebebi yapılan olayların affedildiği anlamına gelmez. Tarafların davadan sonra barışıp birlikte yaşadıklarına ilişkin bir delil bulunmadığına göre, kocanın gerçekleşen eyleminin evlilik birliğini, ortak hayatın devamına imkan bırakmayacak şekilde temelinden sarstığı, davacının dava açmakta haklı olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına (TMK md. 166/1) karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 12.11.2014 (Çrş) kARŞI OY YAZISI Yargılama aşamasında; davalı, eşi ile barışıp birleştiğini beyan etmiş, davacı vekili ise 05.02.2014 tarihli dilekçesinde taraflar ŞU AN ayrı yaşamaktadırlar demiştir. Davalının beyanından ve davacı vekilinin "ŞU AN" taraflar ayrı yaşamaktadırlar beyanından, tarafların davadan sonra bir araya geldikleri anlaşılmaktadır. Yukarıda açıkladığım nedenlerle yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu düşünüyorum ve onanması gerektiği görüşündeyim.