Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2011/14438 Esas 2012/4687 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, ...-...-...-... ve ... parsel No’lu taşınmazların paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece dava konusu edilen taşınmazlarda davacının payının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı,taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. Davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlanmalıdır. Bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Olayımıza gelince; dava konusu edilen ...-...-...-... ve ... No’lu parsellerde 1 / 9’şar payı 3.12.2009 tarihinde satın alan davacı ... 2.8.2010 tarihinde bu paylarına dayanarak Medeni Kanun’un 698 / 1 maddesi gereğince paydaşlığın giderilmesi davası açtıktan sonra dosyaya celp edilen tedavüllü tapu kayıtlarına göre ... No’lu parseldeki payını 12.8.2010 tarihinde ...’a, diğer taşınmazlardaki paylarını ise 30.9.2010 tarihinde ... Teknoloji Isıtma Soğutma Sistemleri Dayanaklı Tüketim Malları Doğalgaz İnşaat Taşımacılık İht. İhr. Taah. San ve Tic Ltd Şti’ye satmış, adı geçen şirket de paylarını 2.6.2011 tarihinde ...’a satmıştır. Bu nedenle her ne kadar yargılama sırasında dosyaya getirtilen tapu kayıtlarında davacı paydaş görünmüyorsa da, açıklandığı üzere davanın açıldığı tarihte taşınmazlarda 1 / 9’şar payı bulunmakta olup davayı da bu paylarına dayanarak açmıştır. Paydaşlığın giderilmesi davalarının iki taraflı olma özelliği ve davalıların da davacı gibi davada aynı haklara sahip olmaları gereği davacının yargılama sırasında paydaşlığını yitirmesi doğrudan davanın reddi Sebebi olmaz. Davalıların da davayı takip etme ve taşınmazların paydaşlığının giderilmesini isteme hakları olduğundan öncelikle davalılardan davaya devam edip etmeyecekleri sorularak davaya devam edileceğinin beyan edilmesi halinde, pay satışları dolayısıyla ...-...-... ve ... parsel No’lu taşınmazlarda paydaş haline gelen ... ile ... No’lu parselde paydaş haline gelen ... ve yine ... No’lu parselde daha önc e davada taraf olarak yer
almayan 1 / 9 pay maliki ...’un davaya dahil edilmeleri, kendilerine yöntemine uygun davetiye tebliğ olunması,taraf teşkilinin sağlanması ve ondan işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.