Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10435
Karar No: 2016/8647
Karar Tarihi: 19.04.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2016/10435 Esas 2016/8647 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2016/10435 E.  ,  2016/8647 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı davalı şirkete ait işyerinde 01/10/1991 tarihinden 26/03/2012 tarihine kadar aralıksız olarak tezgahtar ve satış elemanı olarak çalıştığını, 26/03/2012 tarihinde nedensiz olarak işten çıkarıldığını ve hiçbir hak ve alacağının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, genel tatil ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında davacının iş akdinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, hak sahibine, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran bir haktır (Oğuzman, Kemal, Türk Borçlar Kanunu ve İş Mevzuatına Göre Hizmet “iş” Aktinin Feshi, İstanbul 1955. s. 41). İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanununun 24.maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin normatif düzenlemesi ise aynı yasanın 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında İş Kanununda işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir.
    İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshetmesi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. Şarta bağlı istifa ise kural olarak geçerli değildir. Uygulamada en çok karşılaşıldığı üzere işçinin ihbar ve kıdem tazminatı haklarının ödenmesi şartıyla ayrılma talebi istifa olarak değil, olsa olsa ikale (bozma sözleşmesi) yapma yönünde icap biçiminde değerlendirilmelidir. Kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesinin istifa olgusu ile çeliştiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Davacı 26/03/2012 tarihinde nedensiz olarak işten çıkarıldığını ve hiçbir hak ve alacağının ödenmediğini ve iş akdinin haksız feshedildiğini iddia etmiştir.
    Davalı ise davacının 27.03.2012 de istifa ederek ayrıldığını, dilekçesinin ekinde el yazılı davacının görevinden istifa ettiğinde dair 27.03.2012 tarihli dilekçeyi sunduğunu, davacının 01.08.2011 de emekli olmak istediğini bildirdiğini bunun üzerine 26.01.2012 tarihli kıdem tazminatı bordrosu düzenlenerek kendisine 26.01.2012 de 15,176 TL nin ödendiğini savunmuştur.
    Mahkemece davacıya ödenen kıdem tazminatının mahsubu yapılarak davacının kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/225 Esas sayılı dosyasının bulunduğu bu davanın davacı ile davalı taraf arasında iş akdi feshedilirken kıdem tazminatı alacağı konusunda taraflarca anlaşıldığı ve davalı şirket yetkilisinin bu parayı peşin olarak ödeyemeyeceğini, bu borcu ancak kredi çekerek veya taksitler halinde ödeyebileceğini söylemesi üzerine davalı şirket yetkilisinin teklifte bulunarak, davacının elindeki 07 ZJ 545 plakalı aracı takasta kullanmak sureti ile daha iyi bir araç alabileceğini, aradaki farkı tazminatlarına karşılık kendisinin ödeneceği bildirilmesi sonrasında oto galerici Ahmet Sarı ile anlaşılması üzerine davacıya ait 07 ZJ 545 plakalı araç, 10.000,00 TL. kabul edilerek galericiye devredildiği, yerine 27.000,00 TL. bedelli 07 Y 5382 plakalı araç satın alınması konusunda galerici ile anlaşma sağlanarak , her iki araç devrinin de aynı gün yani 21.03.2012 günü yapıldığı , davalı şirketin bu 10.000,00 TL haricinde, 17.000,00 TL daha bankadan kredi kullanmak kaydı ile aynı oto galericiden 27.000,00 TL değerindeki 07 Y 5382 plakalı aracı satın aldığı ancak daha sonra bu aracın devrini davacıya yapmadığını, böylece davacının 10.000,00 TL’ lık aracının davalıya devri nedeniyle 10.000,00 TL’lik alacak davası olduğu, mahkemece davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın alacak yönünden kabulüne karar verilmiş, karar "Tarafların Kararı Temyiz Etmemesi nedeniyle" 27/02/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
    Somut olayda davacı kıdem tazminatı bordrosu ve istifa dilekçesindeki imzanın kendisine ait olduğunu ancak alacaklarına karşılık olarak hiçbir ödeme yapılmadığını iddia etmiş, davalı ise davacıya 26.01.2012 tarihinde 15.176,00 TL kıdem tazminatı ödendiğini savunmuştur. Mahkemece davalı işyerinde alanında uzman mali müşavir bilirkişi ile işyeri ticari kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak davacıya kıdem tazminatı ödemesinin yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde ödemenin yapıldığının kabulüyle sonuca gidilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    /SA

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi