Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/27085
Karar No: 2022/4663
Karar Tarihi: 10.03.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/27085 Esas 2022/4663 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ceza Dairesi'nin aldığı bir hükümde, sanıkların zimmet suçu işlediği ve suçun tarihine göre zamanaşımı süresinin tamamlanmadığı belirtilmiştir. Dosyada yer alan banka soruşturma raporu ve bilirkişi heyeti raporu sonucunda sanığın işlemlerinin basit ya da nitelikli zimmet suçu olup olmadığının belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Mahkeme, bu sürecin uzman bir bilirkişinin görüşüne başvurularak yapılması gerektiğini belirtmiştir. Kararda, 4389 sayılı Yasaya aykırılık suçu ile ilgili olarak 765 sayılı TCK'nun 102/2. ve 104/3. maddelerinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı süresinden bahsedilmiştir.
7. Ceza Dairesi         2021/27085 E.  ,  2022/4663 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : 4389 sayılı Yasaya aykırılık
    HÜKÜM : Düşme, düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Sanıklara atılı eylemin suç tarihinde yürürlükte olan 4389 sayılı Kanunun 22/3. maddesi kapsamında nitelikli zimmet suçuna vücut vermesi halinde (son işlem tarihi) suç tarihi olan 10.01.2002 tarihinden, kararının verildiği 31.10.2020 tarihine kadar suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine hükümler içeren 765 sayılı TCK'nun 102/2. ve 104/3. maddelerinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı süresinin tamamlanmayacağı gözetilerek;
    Yakalanamadığı için dosyası tefrik olunan sanık ...’ın ... Bankası ... Şubesi’nde bireysel müşteri temsilcisi olarak görev yaptığı dönem içerisinde; mudi ...'ın hesabından provizyon almak suretiyle 04.04.2001 tarihinde (eski TL) 2.325.000.000 TL ve portföy hesabından da hazine bonosu karşılığı (eski TL) 4.873.000.000 TL, yine mudi ...'ün hesaplarından 09.07.2001 tarihinde (eski TL) 40.107.752.336 TL ve ayrıca mudiler ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’un haberleri olmadan, adlarına hesap açarak veya mevcut hareketsiz hesapları hareketlendirip, kredili mevduat hesabı tanımlayarak, kullanmak suretiyle 10.01.2002 tarihi ve öncesinde toplam (eski TL) 9,907.272.523 TL parayı zimmetine geçirdiği, ayrıca sanık ...'in zimmetine geçirdiği paralardan toplam (eski TL) 7.394.166.820 TL’yi erkek arkadaşı olan diğer sanık ...'ın hesaplarına yatırdığı, sanık ...'ın nakit çekim ve virman işlemlerinden haberi bulunduğu iddiası ile sanıklar hakkında kamu davası açılması karşısında;
    Dosya içerisinde yer alan 02.08.2002 tarihli banka soruşturma raporu ile hükme esas alınan 22.11.2006 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda; sanık ...’ın 14 adet banka mudisinin bilgisi dışında, mevcut hareketsiz hesaplarını hareketlendirerek, hayali bilgiler kullanılarak kredili mevduat hesabı açılıp, adres bilgileri değiştirilen mudilerin haberdar olması önlenerek toplam (eski TL) 50.852.806.303 TL'yi zimmetine geçirdiği, bu paranın bir kısmının hesabına yatırılmış olması nedeniyle sanık ...’ın da iştirak kuralları çerçevesinde eylemlere azmettiren ya da yardım eden olarak sorumlu bulunduğunun belirtildiği, sanık ...’ın banka mudileri ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’un hesaplarından gerçekleştirilen havale talimatı, vadeli mevduat hesabı erken kapama talimatı, hazine bonosu alış/satış talimatı, kredili mevduat hesabı açılması gibi işlemler kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinde fiilin, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;
    Dairemizin uygulamalarına göre;
    Zimmetin, banka içi kayıtların olağan bir denetimi, araştırma ve karşılaştırılması suretiyle kesin bir biçimde ortaya çıkarılabilecek durumda olması halinde basit olarak nitelendirilmesi mümkün olup;
    Ayrıca,
    Tediye fişleri kullanılarak banka parasını zimmete geçirilmesinde fiilin, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;
    Tediye fişleri bulunamamış ya da bulunan tediye fişlerinde mudi imzası yok ise eylem basit zimmet;
    Mudi yanıltılarak veya kandırılarak imzalatılan boş bir tediye fişini kullanıp, mudinin bilgi ve talimatı olmaksızın hesabından para çekerek mal edinilmiş ise eylem nitelikli zimmet;
    Tediye fişine mudi yerine sahte imzalar atmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylem nitelikli zimmet suçunu oluşturacaktır.
    Yukarıda anılan hususlar nazara alındığında, mudilere ait bankada mevcut imza kartonetleri fiziki olarak dosyaya celp edildikten sonra, sanığın eylemlerinin gerçekleşen her bir işlem yönünden belirtilen kriterlere göre, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi, sahte olarak düzenlenen sahte imzalı tediye fişleri ile yapılan işlemler yönünden; mudilere ait hesap kartonetinde bulunan imza ile sahte mudi imzası taşıyan fişlerdeki imzalar karşılaştırılıp aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının mahkemece saptanması, denetime imkan verecek şekilde tutanağa geçirilmesi, işlemlerin çokluğu ve duraksama halinde mahkemeye yardımcı olma ve aydınlatma bakımından bankacılık işlemleri konusunda uzman bir bilirkişinin görüşüne başvurulup, her bir işlem bakımından duraksamaya yer bırakmayacak şekilde eylemlerin ayrı ayrı basit ya da nitelikli zimmet olup olmadıklarının tespit edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, cezada kazanılmış hakkın söz konusu olabileceği, suç vasfında kazanılmış haktan sözedilemeyeceği gözetilmeksizin, ilk derece mahkemesince eylemler basit zimmet kabul edilmek suretiyle, sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmü yönüyle aleyhe istinaf başvurusu bulunmadığından bahisle yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan ... A. Ş. vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5271 sayılı CMK’nun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 10.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi