Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/4738 Esas 2017/326 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4738
Karar No: 2017/326
Karar Tarihi: 23.01.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/4738 Esas 2017/326 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı vekili, davalının kendisine 40.000 TL bedelli bir çek verdiğini ancak çek bedelini ödemediği için davalı hakkında icra takibi yapmak zorunda kaldığını belirtmiştir. Davalı vekili ise müvekkilinin çekin keşidecisi değil ciranta olduğunu ve çekin süresinde ibraz edilmediği için müvekkilinin sorumlu olmadığını savunmuştur. Mahkeme, çekin keşidecisi olan davalının davacı ile temel ilişkiye sahip olmadığı ve davacının iddialarını ispatlayacak herhangi bir delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Kararda, çek keşidecisi ile ciranta arasındaki temel ilişki ve sebepsiz zenginleşme hükümleri de değinilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: Çek Kanunu (No: 5941) madde 1, madde 2, madde 4 ve madde 11.
19. Hukuk Dairesi         2016/4738 E.  ,  2017/326 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının aralarındaki alacak verecek ilişkisi nedeniyle kendisine 40.000-TL bedelli bir çek ciro edip verdiğini, çeki ödemesini talep ettiğinde davalının kendisini oyaladığını ve çek bedelini ödemediğini, bunun üzerine alacağını tahsil etmek için davalı hakkında ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/23147 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptığını, davalı borçlunun kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini belirterek takibe yapılan itirazın iptaline ve davalının % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili ,müvekkilinin dava konusu çekte keşideci değil ciranta olduğunu, çekin keşide tarihinin 01.02.2010 olup ibraz süresi geçtikten sonra 20.01.2012 tarihinde bankaya ibraz edildiğini, çekin her ne kadar banka tarafından yazılmış ise de çek özelliğini yitirdiğini ve sadece adi takip yapılabildiğini, süresinde ibraz edilmeyen ve zaman aşımına uğrayan çek dolayısıyla müvekkilinin sorumlu olmadığını,davacının çeki aldığı kişinin de müvekkili olmadığını bu nedenle çek bedelini müvekkilinden talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dava konusu çek süresinde ibraz edilmediğinden davacı hamilin kendisinden önceki cirantaya karşı aralarındaki temel ilişkiye, çek keşidecisine karşı da sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacak talebinde bulunabileceği, fakat davalı tarafın davacının cirantası olmadığı gibi çekin keşidecisi konumunda da bulunmadığı, davacının iddialarını ispatlayacak herhangi bir delil sunmadığı, davacının bu davalıya başvurmasının da mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.