Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/14389
Karar No: 2012/1039
Karar Tarihi: 08.02.2012

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/14389 Esas 2012/1039 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, kadastro tespitine dayalı olarak davalılar adına tescil edilen bir taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğiyle açılmıştır. Davacı haklı bulunarak, tescili yapılan kısmın iptali ve Hazine adına tescili kararlaştırılmıştır. Ancak, gerekçeli kararda eldeki dava ile ilgisi olmayan kişiler ve taşınmaz hakkında karar verilerek kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması nedeniyle karar bozulmuştur. Kararda, 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 1086 sayılı HUMK'nun 388, 389, 381 ve 428. maddeleri
- Anayasanın 141. maddesi
- 6100 sayılı HMK'nın 294, 297/2 ve 298. maddeleri
- 1992/7 Esas, 1992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı
1. Hukuk Dairesi         2011/14389 E.  ,  2012/1039 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: SOLHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    TARİHİ : 27/07/2010

    NUMARASI  :2009/138/2010/141

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, kadastro tespitine dayalı olarak davalılar adına tescil edilen dava konusu 351 ada .. parsel sayılı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı G.., davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya yanıt vermemişlerdir.
    Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılar M.. F.. ve G.. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere; tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten, son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, 1086 sayılı HUMK"nun 388. (6100 sayılı HMK"nın 298. maddesi) uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 1086 sayılı HUMK"nun 389. (6100 sayılı HMK."nın 297/2.) maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Ne varki, uygulamada 1086 sayılı HUMK"nun 381.maddesinin son fıkrasının (6100 sayılı HMK."nın 294.maddesinin) getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağı geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde, tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa kararda" davanın kabulü ile dava konusu 351 ada 10 nolu M.. M.. B.., B. B., G.B., M. F. B. adlarına tescili yapılan kısmın iptali ile davacı Hazine adına tesciline " şeklinde hüküm kurulduğu halde, gerekçeli kararda" davanın kabulü ile dava konusu 351 ada 8 nolu M.. D., M. D., M. Yaman adlarına tescili yapılan kısmın iptali ile davacı Hazine adına tesciline" denmek suretiye eldeki dava ile ilgisi olmayan kişiler ve taşınmaz hakkında karar verilerek kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Hal böyle olunca, hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi