22. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/31380 Karar No: 2015/4262 Karar Tarihi: 10.02.2015
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/31380 Esas 2015/4262 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2013/31380 E. , 2015/4262 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi AVUKAT ... ... AVUKAT ...
DAVA: Davacı, kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir gerekçeye dayanmaksızın feshedildiğini sözleşmenin feshinden dolayı kıdem ve ihbar tazminatlarının fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı işveren sözleşmenin tamamen haklı sebeplerle feshedildiğini davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır. ./.. -2-
Dosya içeriğine göre mağaza sorumlusu olan davacının davalı şirketin mağaza sayımlarında fire ürün sayısının şirketçe belirlenen miktardan az çıkması halinde mağaza personeline envanter primi adı altında belirlenen miktarda ödeme yapılmakta olduğu, somut olayda ise mağazada fire açıklarının gerçekte satış olmamasına rağmen kapatıldığı, çalışanlardan fire açığı için para topladığı, bunu envanter primi almak için yaptığı, aynı eylemlerindan dolayı daha önceden uyarıldığı gerekçesiyle mağaza sorumlusu olan davacının bu kasti davranışları ile güveni sarstığından 4857 sayılı Kanun"un 25/II. maddesi uyarınca haklı sebebe dayalı olarak iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacı da işveren tarafından bu konuda istenen savunmasında bu uygulamayı kabul etmiştir. İşverenin güveninin kötüye kullanıldığı bu gibi durumlarda, işçinin sağladığı ekonomik yararın azlığı ve çokluğu fesih sebebinin oluşmasında etkili değildir. Önemli olan husus işverenin çalışanına karşı olan güvenini yitirmesi olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Somut olayda davacının fesih sebebi yapılan davranışı 4857 sayılı Kanun"un 25/2. maddesi kapsamında kalmakta olup işverenin güvenini kötüye kullanması niteliğindedir. Bu durumda iş sözleşmesinin işveren tarafından derhal fesih hakkının doğduğu kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı alacağının reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemenin yerinde görülmeyen yazılı gerekçesi ile davanın kabulüne karar vermesi bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.