Esas No: 2021/4149
Karar No: 2022/1141
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4149 Esas 2022/1141 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı Hazine, kadastro komisyonunun kararıyla muris adına tespit edilen bir taşınmazın tespitinin iptali ile kendi adına tescilini talep ediyordu. Mahkeme, önce davayı kabul etti ancak davalı tarafın temyizi sonrası yapılan keşifte zeminin terasla kaplı olduğu ve tarım arazisi niteliği taşımadığı belirlendi. Dava tekrar görüldü ve taşınmaz Hazine adına tespit edilerek kadastro tespit tutanağı kabul edilerek, 3. derece doğal sit alanında kaldığı tapuda beyan edilmesine karar verildi. Davalının temyiz itirazlarının birçoğu reddedildi ancak 2 ve 3. bentlerde belirtilen nedenler nedeniyle hüküm düzeltildi. Bu bentlerde belirtilen nedenler ise kadastro hakiminin doğru karar vermesi ve yargılama giderine hükmedilememesi ile ilgiliydi.
Kanun maddeleri:
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi: Kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorundadır.
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36/A ve Geçici 11. maddeleri: Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kur
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki tarihli karar ... tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “Bozma ilamına uyularak yeniden yapılan keşif sonrası harita bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda 1975, 1987 ve 1992 yılı hava fotoğraflarında zeminin terasla kaplı ve teraslar arasının açıklık ve fulu renkli olduğunun belirtildiği başkaca açıklamaya yer verilmediği, ziraatçi bilirkişi raporunda taşınmazın halen üzerinde uzun yıllardan beri tarımsal faaliyet yapılmaması nedeniyle toprağın sert ve sıkı olduğu, günümüzde de tarımsal faaliyetin olmadığının belirtildiği, keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi ise beyanında, taşınmazın öncesinde davacının babası tarafından kullanıldığını belirtmiş ancak halen kullanım olup olmadığı konusunda beyanda bulunmadığı, dosyada bulunan ziraatçi raporuna ekli fotoğrafların incelenmesi sonucunda, taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olmadığı ... denetiminden de geçerek hükmen Hazine adına tescil edilen komşu 346 ada 17, 19 ve 49 parsellerle farklılık görülmediğinin anlaşıldığı, hal böyle olunca taşınmaz üzerinde ekonomik yarar sağlayan bir zilyetlik bulunmadığından Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, Mahkemece, davaya konu taşınmaz üzerinde davalının hâkimiyetini gösterecek unsurların bulunmadığı ve zilyetliğin son yıllarda ekonomik amaca uygun sürdürülmediği kabul edilmekle birlikte, sadece terasların varlığının tarım arazisi olarak kullanıldığının kanıtı olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine” değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 346 ada 18 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının kabulü ile Hazine adına tespit ve tesciline, taşınmazın 3. derece doğal sit alanında kaldığının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, Mahkemece bozma gereklerine uygun biçimde hüküm verildiğine göre davalı ... vekili'nin aşağıdaki bentlerde belirtilen hususlar dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorundadır. Çekişmeli taşınmaz hakkındaki tespit, komisyon kararı ile değiştirildiğine göre, Mahkemece hüküm yerinde "komisyon kararının iptaline" denmesi gerekirken " kadastro tespit tutanağının kabulü ile Hazine adına tespit ve tesciline, davanın 3. derece sit alanında kaldığının tapunun beyanlar hanesine kaydına" şeklinde infazda kuşku yaratacak şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
3.Dava; Kadastro Komisyonu kararı ile davalıların murisi adına tespit edilen taşınmazın tespitinin iptali ile Hazine adına tescili istemine ilişkindir. 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36/A ve Geçici 11. maddelerinde "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz ve bu hüküm henüz infaz edilmemiş yargı kararlarına da uygulanır" hükmü öngörülmüş olup, anılan yasa hükümlerine aykırı şekilde davalılar aleyhine yargılama giderine hükmolunması da isabetsiz olup, bozmayı gerektirmekte ise ise de, bu ve önceki bentteki yanılgıların giderilmesi yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına, karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) ve (3) nolu bentlerde yazılı nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün; 2 numaralı fıkrasında yer alan " kadastro tespit tutanağının kabulü ile Hazine adına tespit ve tesciline, davanın 3. derece sit alanında kaldığının tapunun beyanlar hanesine kaydına" ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerine "kadastro komisyon kararının iptali ile çalılık vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline"; mükerrer 5. fıkranın hüküm yerinden çıkartılmasına, yerine “3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36/A ve Geçici 11. maddeleri gereğince davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” ibarelerinin yazılmasına ve hüküm numaralarınında buna göre teselsül ettirilerek hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle reddine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.