Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/15039
Karar No: 2013/5097

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/15039 Esas 2013/5097 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/15039 E.  ,  2013/5097 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı/davalı ... mirasçıları vekili ile ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... tarafından, 23/09/1958 havale tarihli dilekçe ile ...Asliye Hukuk Mahkemesinde, davalı ... Köyü"ne izafeten muhtar... aleyhine, 1951 senesine kadar çiflik olup murislerinden intikal eden ve mülkiyetine geçen .... mevkiinde çay, sahibi senet, bent ve arık hudutları ile çevrili, takriben 80 dönüm büyüklüğünde yer; ... mevkiinde Temmuz 336 tarih 23 sıra numarasında kayıtlı, sahibi senet, cebel ve yol hudutları ile çevrili, 100 dönüm büyüklüğünde yer; .... mevkiinde 1932 tarih ve 55 sıra numarasında kayıtlı 100 dönüm büyüklüğünde yer;.... tarlası ismi ile bilinen arazi; ...yolu hudutları ile çevrili 100 dönüm büyüklüğünde arazi mülk arazi olmasına ve mera vasfı bulunmamasına, yararlanma bakımından da böyle bir kullanım olmamasına rağmen, davalı tarafından haksız ve sebepsiz olarak hudutları belirtilen bu yerlere müdahale ve tecavüz edildiğinden bahisle, davalıya bu yerlerden çekilmesi hususunda ihtar yapılması talepli olarak müdahalenin men"i davası açılmış; dava ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1958/264 Esas sırasına kaydedilmiş, yörede tapulama çalışmaları yapıldığından ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 24/09/1964 tarih ve E.1958/264 - K.1964/246 sayılı görevsizlik kararı ile dosya kadastro Mahkemesine devredilmiştir.
    Davacı ... tarafından, 29/06/1961 havale tarihli dilekçe ile .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nde, davalılar ... ve diğer 172 davalı aleyhine;
    ... ve yol, batısı köy arkı, güneyi köy arkı, kuzeyi ... Ağa tarlaları ve çay ile çevrili 200 dönüm arazi,
    ... Deresi mevkiinde doğusu ... Deresi, yol, batısı ..., güneyi yol, kuzeyi...sınırı ile çevrili 2000 dönüm arazi,
    ... ve Yelek mevkiinde doğusu ..., batısı ve kuzeyi ... Pazar yolu ile kısmen dere, güneyi ... sınırı ile çevrili 2500 dönüm arazi,
    Kurucuova mevkiinde doğusu ....Şosesi, batısı... Pazar yolu, güneyi Kurucuova tarlaları, kuzeyi ... yolu ile çevrili 1000 dönüm arazi,
    Kırlıbaşı mevkiinde doğusu ... yolu, batısı ...Şosesi, güneyi ... odun yolu, kuzeyi ... odun yolu ile çevrili 1500 dönümü arazi,
    Böğet Deresi mevkiinde doğusu ...Şosesi, batısı ... Deresi yolu, güneyi.... Odun Yolu, kuzeyi... Odun Yolu ile çevrili 1000 dönüm arazi,
    Mezarlık mevkiinde doğusu mezarlık yolu, batısı ... yolu, güneyi ... Pazar yolu, kuzeyi ... ile çevrili 1000 dönüm arazinin ..."nin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bu arazilere davalıların zilyetliğe müsteniden Medenî Kanunun 641. maddesi gereğince hak iktisap edebilmek için tecavüzde bulunduklarının tesbit edildiği, aynı zamanda davalılardan ..., ...

    ..."in...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1958/264 Esas sırasında kayıtlı dava ile bu arazileri dava konusu ettikleri, ancak söz konusu arazilerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu, hiç kimsenin bu araziler ile alakasının bulunmadığından bahisle dava konusu arazilerin tescili ile mütecavizlerin müdahalelerinin men"ini dava ve talep etmiş; dava, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 1961/172 Esas sırasına kayıt edilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 16/07/1964 tarih ve E.1961/172 - K.1961/195 sayılı kararı ile ... Köyü"nde kadastro tespitine başlandığı gerekçesi ile 5602 sayılı Tapulama Kanunu"nun 35. maddesi gereğince dava dosyasının Arazi Kadastro Hakimliği"ne tevdiine karar verilmiştir.
    Dava konusu ...İlçesi, ... Köyü 2385 parsel sayılı taşınmaz hakkında 14/11/1964 tarihinde ... zilyetliğinde olduğu tesbit edilerek tapulama tutanağı düzenlenmiş,.... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1961/172 Esas sayılı dosyasına konu olduğundan bahisle, malik hanesi boş bırakılarak kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
    Tutanağa, ..."ni temsilen köy muhtarı ... tarafından 25/03/1965 tarihli dilekçe ile taşınmazın köy merası olduğundan bahisle itiraz edilmiştir.
    ... tarafından 10/04/1965 tarihli dilekçe ile ... Köyü"nde tesbiti yapılan 2118 adet parsele itiraz edilmiştir.
    Hatice Köksal, ... ve ... tarafından 16/04/1965 tarihli dilekçe ile ... Köyünde tesbiti yapılan 2364 adet parsele itiraz edilmiştir.
    ... Köyünde 2364 adet parsel hakkında kadastro tespitine itiraz davaları aynı dosyada görülürken, 30.12.2011 tarihli celsede, keşfi yapılan parsellere ilişkin dosyalar tefrik edilerek ayrı esaslara kaydedilmiştir.
    Mahkemece, Davacı/davalılar .... ve ..."in davalarının feragat sebebi ile reddine,
    Davacı/davalılar ..., ..."in davalarının reddine,
    Davacı Maliye Hazinesi"nin davasının reddine,
    ..."nin davasının reddi ile ... İlçesi, ... Köyü 2385 parsel sayılı taşınmaz, 7560 pay kabul edilerek payları oranında ... mirasçıları adlarına tapuya tesciline,
    karar verilmiş, hüküm davacı/davalı ... mirasçıları vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
    Mahkemece, dava konusu 2385 sayılı parsel üzerinde davalılar ... mirasçıları yararına zilyetlik koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Dava konusu parselin kadastro tutanağının malik hanesi açık olduğuna göre, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince hak sahibinin re"sen belirlenmesi gerekir. Ne var ki; taşınmazın sınırında orman bulunmasına ve davacı ... mera iddiasıyla davaya katılmış olmasına rağmen, yöntemince mera ve orman araştırması yapılmamıştır. Diğer taraftan, davacı ... vekili 28 adet tapu kaydı ibraz ettiği halde, hangi kaydın davalı yere ait olduğu açıklattırılıp dayanılan kayıt getirtilip mahallinde uygulanmamıştır. Eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile hüküm kurulamaz. Bu nedenle;
    Mahkemece, öncelikle davacı ... vekilinin ibraz ettiği tapu kayıtlarından hangisine dayandığı sorularak dayandığı tutunduğu tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren bütün tedavülleri ve revizyonları ile birlikte getirtilmeli, yörede orman tahdidi yapılıp yapılmadığı sorularak yapılmış ise, orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit haritası ile eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenejman planları ilgili yerlerden getirtildikten sonra, halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları,

    Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; (varsa) tahdit haritasının, orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de tahdit haritası ve memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yukarıda belirtilen şekilde yapılacak araştırma sonucunda taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu defa yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi ve tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, uygulamada kayıtların revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar varsa özellikle gözönünde tutulmalı, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde, bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri, dıştan komşu taşınmazların tesbit tutanağı içeriği ve varsa dayanakları kayıtlarla denetlenmeli, bu yolla dava konusu taşınmazın dayanılan tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, taşınmaz dayanılan tapu kaydının kapsamında kaldığı belirlenirse tapulu yerlerde zilyetliğe değer verilemeyeceği gözönünde bulundurularak dava kabul edilmeli, tapu kaydının uymadığı belirlendiği takdirde, bu kez başka köylerden seçilmiş yerel bilirkişilerden taşınmazın kadim mera olup olmadığı sorularak mera olmadığı belirlendiği takdirde, davalılar yararına zilyetlik koşulları bulunduğundan bütün davaların reddine karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ; yukarıda belirtilen nedenlerle, ... ve davacı ... mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06.05.2013 günü oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi