Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/11325 Esas 2014/22366 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11325
Karar No: 2014/22366

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/11325 Esas 2014/22366 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2014/11325 E.  ,  2014/22366 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ezine Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    TARİHİ :11.12.2013
    NUMARASI :Esas no:2013/23 Karar no:2013/211

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesi "1)Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. 2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." hükümlerini düzenlemiştir. Buna göre süresinde talep edilmediği takdirde bu hususlar ile ilgili olarak “karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesi gerekir. Davacı, dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmamıştır. Davacı ön inceleme duruşmasından sonra verdiği tarihsiz dilekçe ile kendisi için 300 TL yoksulluk nafakası, 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminat talep etmiş, davalı ise bu taleplerle ilgili olarak açık bir muvafakat beyanında bulunmamıştır. Davacının bu dilekçesi ıslah niteliğinde değildir (HMK md. 176 vd.). Durum böyleyken davacının kendisi için talep ettiği yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat istekleri ile ilgili olarak “karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm, oluşturacak şekilde bu talepler ile ilgili “red” kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK md. 438/7).
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 6. bendindeki “.....taleplerinin reddine" sözcüklerinin çıkartılmasına, yerine "......talepleri ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına" sözcüklerinin eklenmesine, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.11.2014 (Çrş)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.