
Esas No: 2013/1343
Karar No: 2013/1219
Karar Tarihi: 22.02.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/1343 Esas 2013/1219 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasa ile eklenilen Ek. 4. madde kapsamında 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında davacının zilyedliğinde bulunan 777 sayılı parselin kullanım hakkının bir bölümünün 778 parseli kullanan davalı adına tespit edildiğini ileri sürerek yapılacak keşif sırasında zeminde gösterecekleri bölümün davalı adına olan şerhinin iptal edilerek 777 sayılı parsele eklenmek suretiyle müvekkili adına tapuya tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 26. maddesi gereğince mahkemenin görevsizliğine ve dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından vekalet ücretinin fazla olması nedeniyle temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine yönelik açılmış ise de hangi sebebe dayalı olarak hangi tarihte yapılan kadastro tespitine yönelik olduğu, bir başka ifade ile davanın tesis kadastrosuna karşı açılan dava mı, yoksa kullanım kadastrosuna karşı açılan dava mı olduğu anlaşılamamaktadır. Mahkemece bu konu araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmiştir. Doğru sonuca varılabilmesi için davacıya hangi parsel hakkında dava açtığı gerekirse yapılacak keşifte sorularak kesin olarak belirlenmeli, dava konusu taşınmazın tesis kadastrosundaki ve kullanım kadastrosundaki hukuki durumunun belirlenmesi için tutanak asılları getirtilmeli, davanın tescile mi zilyetlik şerhine mi ilişkin olduğu açıklattırılmalı; tesis kadastrosu parseline yönelik dava olduğunun anlaşılması halinde ise 3402 sayılı Kanun"un 12/3. maddesi değerlendirilmeli, kullanım kadastrosuna karşı açılmış dava olduğu askı ilanından sonra açılmış olduğu sonucuna varılırsa görev yönü düşünülmelidir. Mahkemece davanın niteliği belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre kararda hangi kadastro parseli hakkında görevsizlik kararı verildiği kesin olarak belli olmadığı gibi, 6100 sayılı HMK"nın 331/2 madde göz ardı edilerek görevsizlik kararıyla birlikte yargılama giderine hükmedilmesi de isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, talep halinde peşin alınan temyiz karar harcının davacıya iadesine, 22.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.