11. Hukuk Dairesi 2019/2051 E. , 2020/5943 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 21.11.2017 tarih ve 2016/272 E- 2017/427 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi"nce verilen 26.11.2018 tarih ve 2018/669 E- 2018/993 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08.12.2020 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket ile borçlu olduğu dava dışı... Sanayi Tic. Ltd. Şti. arasındaki alım-satım ilişkisinden kaynaklı olarak senet imzalandığını, senetler imzalanırken davacının, davalı şirket lehine kefil olarak imza attığını, senet ödemelerinin zamanında yapılmamasından dolayı dava dışı şirketin kefil olan davacıya başvuruda bulunduğunu, bu başvuru neticesinde davacının cebri icra yoluna gerek kalmaksızın alacaklı şirkete ödemelerini yaptığını ancak davalı şirketten rücu hakkından kaynaklı olarak var olan alacak hakkını alamadığını, alacaklı şirkete yapılan şu aşamada hatırlanan 37.400 dolarlık ödeme bulunduğunu, bu ödemelere ilişkin 24.600,00 USD kısmına ait iki adet senedin ellerinde olduğunu geri kalan 12.800,00 USD"lik kısmın davacı tarafından ödendiği hususunda gerekirse alacaklı defterleri incelenerek belirlenebileceğini, davacı tarafından, davalı şirketin borcundan dolayı dava dışı şirkete ödenen 109.582,00.TL"nin ödemelerin yapıldığı tarihler dikkate alınarak yasal faizi ile davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 2 adet tırının, aile tırları olarak şirketlerinde kiralık şekilde çalıştığını, taraflar arasında iş ilişkisi olduğunu, bundan dolayı da aralarında cari hesap bulunduğunu, davacının,... Sanayi Tic. Ltd. Şti. ile olan alım-satım ilişkisinden kaynaklı imzalanan senetleri, davalı şirkete olan cari hesap borcuna mahsuben ödediğini, bu ödemeyi yaptıktan sonra davalı şirkete 13.700 USD borcunun kaldığını, bu hususun davacının imzasının yer aldığı borç ikrarı ile sabit bulunduğunu, davacının, kefil olduğu senetleri, davalı şirkete olan cari borcuna karşılık dava dışı... Sanayi Tic. Ltd. Şti."ne ödediğini ve halen 4 senet nedeniyle 4.800 USD senet borcu bulunduğunu, davacının ödediği senetlerden sonra, senetlerin tamamını ödediği takdirde, 06.05.2013 tarihine kadar dava şirkete 13.700 USD borcu bulunduğunu, bu borcun 21.800 USD olduğunu, davacının borcunu ödememek için araçlarını feshedip iş ilişkisini bitirdiğini ve kötü niyetli olarak dava açtığını, davacının şirket sahipleri ve temsilcileri ile akrabalık ilişkisi bulunduğunu, şirketin akrabalık ilişkisinden dolayı davacıya güven duyduğunu, ve bu şekilde bir alacak-verecek ilişkisine girdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı ile davalı şirket ortakları arasında akrabalık bağı bulunduğunu, davacı ile davalı şirket yetkilisinin amca çocukları olduklarını, davacının davalı şirkette şoför olarak çalıştığını, aynı zamanda davacı ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalı tarafça dosyaya sunulan ve davacının imzasını taşıyan 06.05.2013 tarihli belgeye göre, anılan tarih itibariyle, davacının davalıya 13.700 USD borçlu olduğunu, anılan belgede, senetler nedeniyle, davalı şirketin dava dışı... Sanayi Tic. Ltd. Şti."ne olan borcunun davacı tarafından ödeneceğinin, dava dışı şirkete senet bedelleri ödendikten sonra, davalı şirkete ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, davacının, davalı şirkete olan borcuna mahsuben, dava konusu senet bedellerini, dava dışı şirkete ödediğini, bu bağlamda, kefalet nedeniyle rücuen alacak isteminde haklı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacıya ait araçların davalı şirkette kiralık olarak çalıştıkları, davacının 06.05.2013 tarihli belgede söz konusu senetlere ilişkin borcu ödeyeceğini kabul ettiği ve bu ödemeden sonra kalan borcunun 13.700,00 USD olduğuna dair imzasının olduğu, davacı tarafın bu imzaya açık bir itirazının olmadığı, her ne kadar davacı vekili söz konusu belgede ödenmesi gereken senetlerin hangi senetler olduğunun belli olmadığını iddia etmiş ise de dava konusu senetler dışında başka senetlerin varlığının davacı tarafından ortaya konulamadığı, tüm bu nedenlerle davacının davalı şirkete olan borcuna mahsuben söz konusu senet bedellerini ödediği, davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 21.11.2017 tarih, 2016/272 Esas, 2017/427 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilince yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.