Esas No: 2021/13146
Karar No: 2022/4826
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/13146 Esas 2022/4826 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36/2. maddesine aykırı davranmak nedeniyle kabahatliye verilen idari para cezasının hukuka uygun olup olmadığını incelemiştir. İçkili bir lokantada yapılan canlı müzik yayını nedeniyle verilen ceza, Çevre Kanunu ve Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği kapsamında teknik donanıma sahip uzmanlar tarafından yapılan ölçümler sonucu belirlenebileceği için, kabahatler kanunu kapsamındaki idari para cezası uygulanamaz. Bu nedenle, İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 36/2. maddesi
- 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 14. ve 20. maddeleri
- Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği'nin 24. maddesi
"İçtihat Metni"
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36/2. maddesine aykırı davranmak eyleminden dolayı kabahatli ... hakkında İstanbul Sarıyer Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nün 01/12/2017 tarihli 0027 sayılı idarî yaptırım karar tutanağı ile uygulanan 3.000,00 Türk lirası idarî para cezasına yönelik başvurunun reddine dair İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/03/2018 tarihli ve 2018/670 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 05/04/2018 tarihli ve 2018/1770 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 07/10/2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/10/2020 tarihli ve KYB. 2020/89085 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
1- Kabahatli hakkında "gürültü" eyleminden dolayı anılan idarî yaptırım kararının uygulandığı ve kabahatli tarafından yapılan itirazın reddine karar verildiği anlaşılmış ise de, benzer bir olayla ilgili olarak Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 11/12/2018 tarihli ve 2018/644 esas, 2018/13125 karar sayılı ilâmında belirtiği üzere, mevzuatımızda “gürültü yapma veya gürültüye neden olma” fiillerinin hem 5326 sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında hem de 2872 sayılı Çevre Kanunu ve bağlantılı “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği” çerçevesinde kabahat sayılarak idarî yaptırıma tâbi tutulduğu, 5326 sayılı Kanun'un "Gürültü" başlıklı 36. maddesinde ve 2872 sayılı Kanun'un yine "Gürültü" başlıklı 14. maddesinde ve 20/h maddesinde idarî yaptırım olarak idarî para cezasının düzenlendiği, ayrıca 2872 sayılı Kanun'un 14. maddesine dayanılarak çıkarılan 09/06/2010 tarihli Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği’nde 2872 sayılı Kanun'un belirlediği çerçeve hükümlerin içeriğinin doldurulduğu, 2872 sayılı Kanun'un 26/04/2006 tarihinde 5491 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile değiştirilerek yürürlüğe giren ceza hükümlerinin, 31/03/2005 tarihinde yayımlanan ve 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5326 sayılı Kanun’a göre sonraki kanun (lex posterior) olduğu, bu iki ayrı düzenlemenin amacı, özü ve ruhu birlikte ele alındığında, 2872 sayılı Kanun ve bağlantılı mevzuatında yer alan gürültü ile ilgili düzenlemelerin 5326 sayılı Kanun'a göre özel kanun (lex specialis) niteliği taşıdığı, 2872 sayılı Kanun'a göre verilebilecek idarî yaptırımlara karşı tebliğden itibaren 30 gün içerisinde idarî mahkemesinde dava açılabilecek iken, 5326 sayılı Kanun’a göre verilen idarî para cezalarına karşı tebliğ veya tefhimden itibaren 15 gün içerisinde sulh ceza hâkimliğine başvurulması gerektiği, somut olayda gürültü eylemi nedeniyle verilen idarî para cezasında görevli merciin idarî yargı mercii olması nedeniyle, başvuru konusu hakkında karar verilmek üzere dosyanın görevli ve yetkili idarî yargı merciine gönderilmesi yerine işin esasına geçilmek suretiyle başvurunun reddine karar verildiği,
2- 2872 sayılı Kanun ve bağlantılı mevzuatında yer alan gürültü ile ilgili düzenlemeler ile 5326 sayılı Kanun'da yer alan düzenlemelerin amacı, özü ve ruhu birlikte ele alındığında; Çevre Kanunu ve bağlantılı mevzuatında yer alan gürültü ile ilgili düzenlemelerin Kabahatler Kanunu'na göre özel kanun (lex specialis) niteliği taşıdığı, şöyle ki, ses düzeyi hakkında sınır değerin aşılıp aşılmadığının teknik araçlarla denetimi gerekmeyen komşuların neden olduğu gürültü gibi hususlarda 5326 sayılı Kanun'un 36. maddesine göre idari yaptırım uygulayabileceği;
Öte yandan çevresel gürültüye maruz kalma seviyelerinin insan sağlığı üzerinde zararlı etkilere sebep olabileceği gürültüye hassas olan eğlence yerleri hakkında“Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği”nin 24. maddesi gereğince gürültü seviyesi ve arka plan gürültü seviyelerinin ve sınır değerlerin aşılıp aşılmadığının, aşılmış ise hangi ölçüde aşıldığının ancak teknik araçlarla ses ölçümü yapılarak belirlenebileceğinden bu tür mekanlarda denetimlerin teknik donanımı haiz uzman ve yetkili kurumlar tarafından yapılması gerektiği;
İstanbul Sarıyer Belediye Zabıta Müdürlüğünün 01/12/2017 tarihli ve 27 sayılı idarî yaptırım kararı ile ... hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36/2. maddesi uyarınca 3.000,00 Türk lirası idarî para cezası uygulandığı, dosya kapsamında bulunan tutanaklar ve ihbarlar uyarınca ... tarafından işletilen içkili lokantada çevreyi rahatsız edici düzeyde canlı müzik yayını yapıldığının belirtildiği ve bu nedenle muteriz şirket hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36/2. maddesi uyarınca idari yaptırım uygulandığı sabit ise de; anılan işletmenin eğlence yeri olması karşısında, idari yaptırımın ancak Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği'nin 24. maddesi gereğince gürültü seviyesi ve arka plan gürültü seviyelerinin ve sınır değerlerin aşılıp aşılmadığının, aşılmış ise hangi ölçüde aşıldığının ancak teknik araçlarla ses ölçümü yapılarak belirlenebileceğinden, bu tür mekanlarda denetimlerin teknik donanımı haiz uzman ve yetkili kurumlar tarafından yapılması gerektiği ve yapılan tespit sonucunda 2872 sayılı Çevre Kanunun 14 ve 20. maddeleri uyarınca idari yaptırım uygulanabileceği, muteriz şirket hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanun'un 36/2. Maddesi uyarınca idari yaptırım uygulanamayacağı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin "1-" numaralı sebebi yönünden yapılan incelemede;
Mevzuatımızda “gürültü yapma veya gürültüye neden olma” fiillerinin hem 5326 sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında hem de 2872 sayılı Çevre Kanunu ve bağlantılı “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği” çerçevesinde kabahat sayıldığı ve idarî yaptırıma tâbi tutulduğu sabit ise de, muteriz hakkında 3.000,00 Türk lirası idarî para cezası uygulanmasına dair Sarıyer Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğünün 01/12/2017 tarihli ve 9-0027 sayılı idarî yaptırım kararında yasal dayanak olarak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 36/2. maddesinin gösterildiği ve bu nedenle uygulanan idari para cezasının hukuka uygun olup olmadığına dair inceleme yapma görevinin Sulh Ceza Hakimliklerinde olduğu, başvuruyu inceleyen İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/03/2018 tarihli ve 2018/670 değişik iş sayılı kararı ile başvurunun reddine karar verildiği, merci İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 05/04/2018 tarihli ve 2018/1770 değişik iş sayılı kararı ile de itirazın reddedildiği anlaşılmakla, yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
II- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin "2-" numaralı sebebi yönünden yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden İSTANBUL 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 05/04/2018 tarihli ve 2018/1770 değişik iş sayılı kararının CMK'nun 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, muteriz hakkında uygulanan idari yaptırım kararının kaldırılmasına, 14.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.