Esas No: 2021/29296
Karar No: 2022/4848
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/29296 Esas 2022/4848 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63/10 maddesine muhalefet suçundan 150 gün adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak bu ceza belirlenirken, kanunda belirtilen üst sınır olan 100 gün adli para cezası aşılmıştır. Ayrıca, önödeme ihbarnamesi sanığın mernis adresine doğrudan tebliğ edilmiş ancak tebliğ işlemi usulsüz olduğundan yeniden usulüne uygun şekilde yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, kararın kanun yararına bozulması ve yeniden işlem yapılması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri:
- 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63/10 maddesi: Bu kanuna muhalefet edenler elli günden yüz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2 maddesi: Elektronik haberleşme hizmetleri düzenleyen kurum ya da kuruluşun kullanıcıların hizmetleri istismar etmelerine sebebiyet verip vermediği denetlenir.
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2 maddesi: Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.
- 7201 say
"İçtihat Metni"
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na muhalefet suçundan sanık ...'ın, anılan Kanun’un 63/10 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2. maddesi gereğince 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair KÜÇÜKÇEKMECE 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/07/2019 tarihli ve 2017/136 esas, 2019/624 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 05.10.2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.10.2021 tarihli ve KYB. 2021/123964 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1. 5809 sayılı Kanun’un 63/10. maddesinde yer alan “Bu Kanunun 56 ncı maddesinin... ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarına aykırı hareket ederek bu işi bizzat yapanlar elli günden yüz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklindeki düzenleme karşısında, anılan suça ilişkin kanun maddesinde üst sınır olarak 100 gün adli para cezası belirtilmesine rağmen, Küçükçekmece 21. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 01/07/2019 tarihli karar ile sanık hakkında 150 gün adli para cezası belirlenerek, sonuç ceza olarak 3.000,00 Türk lirası olarak uygulanmak suretiyle fazla ceza tayininde,
2. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinde yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” biçimindeki düzenleme ile gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun’un 21/1. maddesine göre tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adrese, tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın anılan Kanun'un 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği anlaşılmakla, soruşturma aşamasında gönderilen önödeme ihbarnamesinin, sanığın, aynı zamanda mernis adresi olan, kolluk ifadesinde de bildirdiği adresine doğrudan, 7201 sayılı Kanun’un 21/2. maddesine tebliğ edildiği, bu halde yapılan tebligatın usulsüz olup, yeniden usulüne uygun önödeme teklifinde bulunulup, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Küçükçekmece 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.07.2019 tarihli ve 2017/136 Esas, 2019/624 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 14/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.