
Esas No: 2021/5262
Karar No: 2022/1134
Karar Tarihi: 14.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5262 Esas 2022/1134 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kadastro tutanağında orman sınırları dışına çıkarılan, fiili kullanımında olan taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ederek dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiş, buna rağmen davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Ancak böyle bir davanın miktar itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusu reddedilmiştir. Bu durumun Anayasa ve İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkına engel teşkil ettiği düşünülerek, konuya ilişkin hüküm getiren 7251 sayılı kanunun ek 6. maddesi ile dava miktarı veya değerine bakmaksızın istinaf veya temyiz yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. Sonuç olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf başvurusu reddi hatalı sayılmış ve davacının istinaf itirazlarının kabulüne karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, istinaf veya temyiz yolu başvurusu hakkı Anayasa'nın 36. maddesi ve İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi kapsamında ele alınmaktadır. Ayrıca, dava miktarı veya değerine bakılmaksızın istinaf veya temy
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun HMK 341/2, 346 ve 352/1 maddesi gereğince reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı ... tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastrosu sırasında ... İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 202 ada 74 parsel sayılı 9.175 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...’nin fiili kullanımında bulunduğu belirtildikten sonra ... ... Kadastro Mahkemesinin 1995/12 Esas, 2000/5 Karar sayılı ilamı ile kullanım şerhinin iptal edilerek ...’nın kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilerek hükmen Hazine adına tescil edildiği, aynı çalışma alanında bulunan 202 ada 73 parsel sayılı 2.300 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...’nın fiili kullanımında bulunduğu belirtilerek Hazine adına tescil edilmiş, daha sonra her iki taşınmaz imar uygulaması sonucunda 202 ada 305 parsel numarasını almıştır.
Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun HMK 341/2, 346 ve 352/1 maddesi gereğince reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı ... tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
Anayasa'nın 36. maddesinin 1. fıkrası uyarınca herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. ... İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde de herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmıştır. Buna göre, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamındadır.
28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.1.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'u hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiştir. Hükmün gerekçesinde belirtildiği üzere, bu madde ile söz konusu davaların miktar veya değerine göre istinaf veya temyiz yoluna tabi olup olmadığıyla ilgili uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.
Dava, kullanım kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir.
Yukarıda açıklandığı üzere Anayasa ve ... İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, hukuk güvenliği ile hukuki belirlilik ilkesi, 28.07.2020 tarihli ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi karşısında, tereddüte yol açan usul kurallarının hakkaniyete halel getirecek kadar aşırı şekilci olarak uygulanmaması ve adalet duygusunun rencide edilmemesi gerektiği de gözetildiğinde, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.03.2019 tarihli kararına karşı istinaf yoluna başvurulabileceği kabul edilmelidir.
Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesi kararının miktar itibariyle kesin olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ...'in temyiz itirazlarının kabulüne, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere HMK'nin 373/2 maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 14.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.