Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3933
Karar No: 2022/1139
Karar Tarihi: 14.02.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3933 Esas 2022/1139 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, kullanım kadastrosuna itiraz konusudur. Davacılar, çekişmeli taşınmazların müşterek mirastan intikal ettiğini ve kullanım haklarına sahip olduklarını iddia etmiştir. Mahkeme, müştereklik iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davaları reddetmiş ve taşınmazların Hazine adına tarla vasfıyla tescil edilmesine karar vermiştir. Davacılar ve Hazine vekili, istinaf yoluna başvurmuş ancak istinaf başvurusu reddedilmiştir. Temyiz istemi üzerine ise, Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararının kesinlik sınırından dolayı temyize konu olamayacağına karar verilmiştir.
Eklenen Kanun Maddeleri:
- Anayasa'nın 36. maddesi: Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi: Herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmıştır.
- 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun
8. Hukuk Dairesi         2021/3933 E.  ,  2022/1139 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz

    Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ... ve müşterekleri vekili, Hazine vekili, davalı ... vekili, davacılar ... ve ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı ... ve müşterekleri vekili, davalı ... vekili, davacılar ... ve ... vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabullerine, ... Kadastro Mahkemesi’nin 27.03.2018 tarihli ve 2011/1015 Esas, 2018/63 Karar sayılı hükmünün HMK’nin 353/(1)-a.4 ve 353/(1)-a.6 maddeleri uyarınca kaldırılmasına ve dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar davacı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmekle, aynı Dairenin ek kararıyla davacı ... ve müşterekleri vekilinin temyiz talebi reddedilmiş olup, bu kez davacı ... ve müşterekleri vekilince Bölge Adliye Mahkemesi ek kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kullanım Kadastrosu sırasında ... İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 406 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 parsel; 407 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 ve 17 parsel sayılı sırasıyla 463,36 - 527,22 – 625,83 – 423,78 – 399,30 – 204,21 – 227,12 – 240,58 - 374,95 - 303,04 – 645,61 – 508,59 – 396,23 – 401,25- 420,39 – 393,54 - 493,44 -592,95 - 400,34 – 356,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve sırasıyla ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., .... ve ... ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... ve müşterekleri, çekişmeli 406 ada 1 parsel dışındaki tüm taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak; davacı ... çekişmeli 406 ada 2 ve 4 parseli kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak; davacı ... çekişmeli 406 ada 1 ve 5 parseli kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında Hazine, çekişmeli 406 ada 2 parsel, 407 ada 1, 4, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların kullanılmadığını ileri sürerek, kullanım şerhlerinin kaldırılması istemiyle davaya katılmıştır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ... ve müştereklerinin davasının sübut bulmadığından reddine, ...’ün çekişmeli 406 ada 2 parsele yönelik davasının sübut bulmadığından reddine, ...’ün çekişmeli 406 ada 1 parsele yönelik davasının sübut bulmadığından reddine, çekişmeli 406 ada 1, 2 ve 3 parsel, 407 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazların tüm şerhler aynen korunmak üzere tarla vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline; çekişmeli 406 ada 4 parsel sayılı taşınmaza yönelik ...’ün davasının kabulüne, kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın beyanlar hanesine “ 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır. ... oğlu ...’ün kullanımındadır” şerhi yazılmak suretiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; çekişmeli 406 ada 5 parsel sayılı taşınmaza yönelik ...’ün davasının kabulüne, kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın beyanlar hanesine “ 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır. ... oğlu ...’ün kullanımındadır” şerhi yazılmak suretiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükme karşı davacı ... ve müşterekleri vekili, Hazine vekili, davalı ... vekili, davacılar ... ve ... vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince müdahil Hazine’nin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı ... ve müşterekleri vekili, davalı ... vekili, davacılar ... ve ... vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabullerine, ... Kadastro Mahkemesi’nin 27.03.2018 tarihli ve 2011/1015 Esas, 2018/63 Karar sayılı hükmünün HMK’nin 353(1)-a.4 ve 353/(1)-a.6 maddeleri uyarınca kaldırılmasına ve dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine şeklinde hüküm kurulmuş, davacı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmakla, aynı Dairenin 08.07.2019 tarihli ek kararıyla, davacı ... ve müşterekleri vekilinin temyiz dilekçesi, HMK'nin 366/1. maddesi yollamasıyla HMK'nin 346/1. maddesi uyarınca reddedilmiş ve ... bu ek karar, davacı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Anayasa'nın 36. maddesinin 1. fıkrası uyarınca herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ... davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde de herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmıştır. Buna göre, mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, adil yargılanma hakkı kapsamındadır.
    28.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53.maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi ile "Kadastro Mahkemesinin veya otuz günlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar ve değere bakılmaksızın 12.1.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir." hükmü getirilmiştir. Hükmün gerekçesinde belirtildiği üzere, bu madde ile söz konusu davaların miktar veya değerine göre istinaf veya temyiz yoluna tabi olup olmadığıyla ilgili uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmıştır.
    Yukarıda açıklandığı üzere Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, hukuk güvenliği ile hukuki belirlilik ilkesi, 28.07.2020 tarihli ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen Ek 6. maddesi karşısında, tereddüte yol açan usul kurallarının hakkaniyete halel getirecek kadar aşırı şekilci olarak uygulanmaması ve adalet duygusunun rencide edilmemesi gerektiği de gözetildiğinde ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2019/858 Esas, 2017/124 Karar sayılı 28.03.2019 tarihli kararına karşı kesinlik sınırından dolayı temyiz yoluna başvurulamayacağına karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Ne var ki Bölge Adliye Mahkemesince HMK’nin 353/(1)-a.6 maddesi gereğince verilen, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden görülmesi için kararı veren mahkemeye gönderilmesine ilişkin karar, İlk Derece Mahkemesine esası inceleme imkânı tanımak ve davanın esası hakkında karar verilmesini sağlamak amacıyla gönderme kararı niteliğinde olup, bu maddede de açıkça belirtildiği üzere bu şekilde verilen kararlar kesin nitelikte ve HMK’nin 362/(1)-g maddesi gereğince de temyiz edilemeyen kararlardan olduğundan, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararın sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşıldığından, gerekçesinin düzeltilmesi suretiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... ve müşterekleri vekilinin temyiz itirazlarının reddine, kararın gerekçe kısmının yukarıda yazılı şekilde değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi (8.) Hukuk Dairesine, dosyanın ise İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 14.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi