5. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10732 Karar No: 2019/6343 Karar Tarihi: 20.06.2019
Kamu görevini usulsüz üstlenme - kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/10732 Esas 2019/6343 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davadan bahsedilen kararda, sanığın kamu görevini usulsüz üstlenme suçu ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile suçlandığı ancak mahkemenin yasal unsurların oluşmadığına karar vererek sanığın beraatına hükmetmesi gerektiği sonucuna vardığı belirtiliyor. Suçların yasal unsurlarıyla ilgili kanun maddelerinin detaylı ve açıklayıcı bir şekilde eklenmemiş olması isteniyor.
5. Ceza Dairesi 2015/10732 E. , 2019/6343 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu görevini usulsüz üstlenme, kişilerin huzur ve sükununu bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: TCK’nın 262/1. maddesinde düzenlenen kamu görevini usulsüz üstlenme suçunun hareket ögesini, bir kamu görevini kanun ve diğer mevzuata aykırı olarak yerine getirmeye teşebbüs edilmesinin oluşturması, suçun meydana geldiğinden söz edilebilmesi için, yalnızca bir kamu görevine ilişkin sıfatın kullanılmasının yeterli görülmemesi ve eylemli olarak bir kamu görevinin fail tarafından yerine getirilmeye kalkışılmasının zorunlu bulunması nazara alındığında; sanığın, katılanın oturduğu siteye gelerek araçlara baktığı, güvenlik görevlisi olan tanık Cihan"ın ne yaptığını sorması üzerine narkotik polis olduğunu ve uyuşturucu suçuyla ilgili müştekiyi takip ettiğini, .... plakalı bir otoyu aradığını söylemesi üzerine tanığın polis olup olmadığını öğrenmek için sanıktan kimlik istemesi üzerine ise olay yerini terk etmesi şeklinde gerçekleşen somut olayda; yüklenen kamu görevini usulsüz üstlenme suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, aynı eylem nedeniyle kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile ilgili verilen mahkumiyet hükmüne yönelik ise; bu suça ilişkin korunan hukuki yararın kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi, yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanması, suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma ya da aynı maksatla hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapılmasının yeterli olmadığı, eylemin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesinin gerekmekte olması nazara alındığında, suçun oluşması için gerekli olan ısrar unsurunun somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla, sanığın atılı suçlardan beraatine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 20/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.