16. Hukuk Dairesi 2012/8880 E. , 2013/1190 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında tapu kaydı nedeniyle Kemerli Köyü çalışma alanında bulunan temyiz konusu 167 ada 5 parsel sayılı 16681.95 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davacı ..., 167 ada 6 ve 177 ada 6 parsel sayılı 25510.44 ve 552.95 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve paydaşları, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, temyize konu çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece temyiz konusu yapılan ve tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazların davalı ... ile davacı ... adlarına kayıtlı olduğu, diğer davacıların bu taşınmazlarda pay sahibi olmadıkları, tapu maliklerinin de birbirlerine karşı açtıkları bir dava olmadığı gibi aralarındaki taksime de itirazları olmadığı kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de, mahkemenin kabul ve değerlendirmesi dosya içeriğine uygun olmadığı gibi mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Temyiz konusu yapılan 167 ada 5, 6 ve 177 ada 6 parsel sayılı taşınmazlara tespit sırasında uygulanan 6 Temmuz 1977 tarih ve 2 sıra numaralı tapu kaydının 1/2 payı davacılardan Hacı Ali, 1/2 payı ise davalılardan Kaya Temel"e ait olduğu göz önünde bulundurularak davacı ..."den çekişmeli taşınmazların hangi bölümünü dava konusu yaptığı ve iddialarının ne olduğu sorulup iddiaları kesin olarak belirlenmeden, davalı ..."den de bu yöndeki savunması sorulmadan ve komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri getirtilmeden yerel bilirkişi ve tanıkların soyut nitelikte beyanlarına dayalı olarak yapılan kayıt uygulaması nedeniyle yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca varılabilmesi öncelikle davacı ..."den çekişmeli taşınmazların hangi bölümüne ilişkin nasıl bir iddiası olduğu açıklattırılıp, davalı ..."in de bu yöndeki savunmaları belirlenip komşu parsel tutanakları ile dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra taşınmazlar başında taşınmazları iyi bilen elverdiğince yaşlı, tarafsız şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, teknik ve ziraatçi bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Tespite dayanak olan tapu kaydının tüm hudutları tek tek okunarak yerel bilirkişi yardımı ve teknik bilirkişi eli ile zeminde gösterilmesi sağlanmalı; gösterilen hudutlar fen bilirkişi krokisinde işaretlenmeli; tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli ve tapu uygulamasını gösterir ayrıntılı krokili rapor alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan tapu kapsamında kaldığı belirlenecek bölümlerin tapu malikleri arasında taksim edilip edilmediği, tapu kaydı kapsamı dışında kalan bölüm olması halinde ise taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime geçtiği, kimin tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, tarafların ortak miras bırakanı ..."den kalıp kalmadığı, miras bırakandan kalmış ise ... terekesinin tüm mirasçıların ya da yasal temsilcilerinin katılımı ile paylaşmaya tabi tutulup tutulmadığı, her bir mirasçıya miras payına karşılık taşınır ya da taşınmaz mal verilip verilmediği, dava konusu taşınmazın kimin miras payına düştüğü, kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanık sözleri terekeye dahil taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları yukarıda belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, talep halinde peşin alınan temyiz karar harcının davacılara iadesine, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.