19. Hukuk Dairesi 2018/1235 E. , 2020/703 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalı şirketin tıbbı medikal malzeme satışı ile iştigal ettiğini, davalı tarafından davacı şirketten satın alınan malzemenin bedelinin ödenmemesi nedeni ile toplam 73.057,60 TL ticari alacaklarının oluştuğunu, davanın açıldığı tarih itibari ile herhangi bir ödeme yapılmadığını, belirterek; iş bu alacağın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/3 Esas sayılı dosyasında aynı alacağın yargılama konusu yapıldığını ve mahkemenin, davalının borçlu olmadığı yönünde karar verdiğini, davanın mükerrer açıldığını ve derdestliğin söz konusu olduğunu, faturalara konu malların davalıya teslim olmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, ileri sürerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında tıbbi medikal malzemenin satışı kapsamında ticari ilişki bulunduğu, davacının toplam 73.057,60- TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi’nin 2017/1063 esas ve 2018/222 karar sayılı ve 12/02/2018 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne ilişkin verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mal satışından kaynaklanan alacağın ödenmediği iddiasına dayalı alacak davasıdır. Davalı cevap dilekçesinde derdestlik itirazında bulunmuş ve kendisine mal teslimi yapılmadığını savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan tahkikatta davalının derdestlik itirazının yerinde olmadığı, davalının derdestlik itirazına konu olan davada dava konusu yapılan çeklerden dolayı borcunun olmadığı ancak bir miktar cari hesap borcu olduğunun saptandığı gerekçesiyle eldeki davanın kabulüne karar verilmiş ve bu karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde karar verilmiş ise de bu karar doğru görülmemiştir. Zira eldeki davada ispat külfeti davacıya aittir. Davalının savunmasında yer alan derdest olduğu savunulan diğer davadaki beyanı iş bu davanın kabulü için elverişli bir ikrar içermemektedir.
Mahkemece yapılması gereken iş; davacının davalıya mal satıp teslim ettiğini ispat külfeti altında olduğu, davacı bu vakıayı ispat edebilirse bu kere davalının kendisine teslim edilen mal bedelini ödediğini ispat etmesi gerektiği kabul edilerek, taraflarca gösterilen tüm deliller toplanarak ispat külfetinin kime ait olduğuna dikkat edilerek değerlendirme yapmaktan ibarettir.
Ayrıca istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesinin yaptığı tahkikat yeterli görülmeyerek ilave tahkikat ile davalı isticvap edilmiş olduğundan, bu durumda istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak HMK’nun 353/1-b-3 ve 356. maddeleri gereğince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken davalının istinaf başvurusunun esastan reddi şeklinde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Bu nedenle istinaf mahkemesi kararının bozulması ve dosyanın istinaf mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin 2017/1063 esas ve 2018/222 karar sayılı ve 12/02/2018 tarihli kararının BOZULMASINA, dosyanın İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,01.06.2020 günüde oybirliğiyle karar verildi.