Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/136
Karar No: 2021/1414
Karar Tarihi: 11.11.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/136 Esas 2021/1414 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/136 E.  ,  2021/1414 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit, ceza-i şart alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesine dayalı olarak verilen çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile gecikmeden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Kapaltılan Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/1900 Esas, 2017/1628 Karar sayılı bozma ilamında “ Taraflar arasında düzenlendiği ihtilâfsız olan sözleşmenin 4-B-1-e maddesi son cümlesinde “işletme iç bölme duvarları dahildir.” ibaresi mevcut olup, mahkemece alınan birinci bilirkişi kurulu keşif özetinin prefabrike panel maliyetindeki prefabrike duvarlar içerisinde işletme iç bölme duvarlarının da bulunduğunu belirtmişler, ikinci raporda ise işletme iç duvarları keşif özetinde gösterilmediğinden sözleşme kapsamına dahil olmadığı belirtilmiş, mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmemiştir. Ayrıca sözleşme KDV hariç 568.003,24 TL götürü bedellidir. Bu nedenle mahkemece yeniden oluşturulacak uzman teknik bilirkişi kurulundan önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek biçimde ve işletme iç bölme duvarlarının sözleşme kapsamına dahil olup olmadığının tespiti ile bulunacak sonuca göre işin bütününe göre fiziki gerçekleşme oranını (yapılmayan işler, eksik kusurlu imalatlarda gözetilerek) tespit ettirilip, bu oranın 568.003,24 TL + KDV"den ibaret olan iş bedeline oranlanarak yüklenicinin hak ettiği iş bedeli hesaplattırılıp usuli kazanılmış haklar gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış” gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş ve bu kapsamda rapor alınması cihetine gidilmiştir. Alınan rapor ve ek raporda; sözleşme ile mimari projenin bölme duvarlar konusunda çeliştiği, öncelikle yapılacak tesisin ihtiyaçlarının belirlenmesi, bu ihtiyaçlara en iyi karşılayacak şekilde proje (tasarım) yapılması, daha sonra bu projeye en uygun malzeme ve teknik şartname oluşturulması, daha sonra da bu verilere uygun olacak sözleşme yapılması gerektiği, bu hiyerarşiye bağlı kalındığı ölçüde yapılacak/yapılan tesis amacına uygun ve verimli çalışacacağı, konunun fonksiyonel açıdan değerlendirilmesinde, projede bulunmayan bölme duvarların sözleşmede bulunmasının dayanağı bulunmadığı, projesinde bulunmayan bölme duvarların imalatının nasıl yapılacağı konusunun da açıkta kaldığı, inşaatın her aşamasından bilgi sahibi olan davacının iç duvarların yapılmadığını fark ettiğinde davalı aleyhine herhangi bir ihtar göndermemiş olması karşısında inşaatın projeye uygun olması gerektiği ve bu nedenle davalı tarafından iç duvarların imal edilmemiş olmasının sözleşmeye aykırılık teşkil etmeyeceği kanaatine varılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda, sözleşme ve ekleri incelenerek teknik belirlemeleri yapılmış olup, taktirin mahkemeye ait olduğunu belirterek bölme duvarların sözleşme kapsamında olmadığını belirtilmiştir.
    Teknik belirlemelerden sonra sözleşmenin yorumu, hukuki yorum olup bunu belirleme ve tespit de hakime aittir. Sözleşmenin 4-B-1-e maddesi son cümlesinde “işletme iç bölme duvarları dahildir.” ibaresi bulunmaktadır. Teknik olarak yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda sözleşme eklerinde, sözleşmenin 4-B-1-e maddesi son cümlesini ortadan kaldıracak bir düzenleme olmadığı anlaşılmakla, iç bölme duvarlarının dava konusu işin içinde olduğu anlaşılmaktadır.
    Ayrıca 6098 sayılı TBK’nın 472. maddesi uyarınca; yüklenici işin ehli olup bedele hak kazanabilmesi için, eseri fen ve sanat kuralları ile tekniğine ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim etmesi zorunludur. Yüklenici, yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye teknik ve sanatsal kurallara ve amaca uygun olarak imâl edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de kararlaştırılan bedeli ödemekle mükelleftir. Eser, yüklenicinin sanat ve beceriyi gerektiren emek sarfıyla gerçekleştirdiği bir sonuçtur. Eser sözleşmelerinde; yüklenici sadakat ve özen borcu gereği eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmek zorundadır. Yüklenicinin genel ihbar yükümlülüğü bu zorunluluktan kaynaklanır. Başka bir deyişle akdin gereği gibi ve zamanında ifasını tehlikeye sokan her hali yüklenici, iş sahibine derhal haber vermeye mecburdur.
    Somut olaya dönüldüğünde; her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda inşaatın her aşamasından bilgi sahibi olan davacının iç duvarların yapılmadığını fark ettiğinde davalı aleyhine herhangi bir ihtar göndermemiş olması karşısında inşaatın projeye uygun olması gerektiği görüşü belirtilmiş olsa da sözleşmede açıkça, işletme bölme duvarlarının dava konusu işe dahil olduğu hüküm altına alınmış olmasına rağmen projede işletme bölme duvarlarının bulunmadığı TBK’nın 472. maddesi kapsamında iş sahibine bildirilmediğinden işletme iç bölme duvarlarının yapılmamasından da davalı kusurludur. Açıklanan nedenlerle hatalı hukuki yorum ve eksik inceleme ile işletme iç bölme duvarlarının sözleşmeye dahil olmadığına karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Bununla birlikte; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu"nun 09.05.1960 tarih ve 21/9 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulması halinde bozmada belirtilen hususlar yararına olan taraf için usuli kazanılmış hak oluşturacağından yine Yargıtay İçtihatlarıyla kabul edilen usuli kazanılmış hakkın istisnaları mevcut olmadıkça bozma uyarınca inceleme yapılıp karar verilmesi zorunludur. Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay incelendiğinde; uyulan bozma ilamında işin bütününe göre fiziki gerçekleşme oranını (yapılmayan işler, eksik kusurlu imalatlarda gözetilerek) tespit ettirilip bu oranın 568.003,24 TL + KDV"den (670.240,00 TL) ibaret olan iş bedeline oranlanarak yüklenicinin hak ettiği iş bedeli hesaplattırılıp, usuli kazanılmış haklar gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği bildirilmesine rağmen, fatura bedeli olan 693.840,00 TL üzerinden hesap yapılması da usuli kazanılmış hakka aykırı olmuştur.
    Bu durumda mahkemece yapılacak iş; hükme esas alınan bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak işletme iç bölme duvarlarının da sözleşme kapsamı işe dahil olduğu gözetilerek işin bütününe göre fiziki gerçekleşme oranı (yapılmayan işler, eksik kusurlu imalatlarda gözetilerek) tespit ettirilip, bu oranın 568.003,24 TL + KDV"den ibaret olan iş bedeline oranlanarak yüklenicinin hak ettiği iş bedeli hesaplattırılıp usuli kazanılmış haklar gözetilerek sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Hatalı değerlendirme ve usuli kazanılmış haklara aykırı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bette açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi