Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8763 Esas 2017/311 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8763
Karar No: 2017/311
Karar Tarihi: 23.01.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8763 Esas 2017/311 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davalı bankanın müvekkilinin iradesine aykırı olarak bir başkasına yapmış olduğu ödeme sonucu müvekkilinin zarara uğramasını gerekçe göstererek itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep edilmiş, mahkeme tarafından kısmen kabul edilen davanın temyiz incelemesi sonucunda üst mahkeme kararında; davacının davalı bankanın haksız fiilinden kaynaklanan zararının tamamının tazmin edilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. İİK'nın 67/2 maddesi uyarınca davacının yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği belirtilen kararda, davalı ve davacı vekillerinin temyiz itirazları dikkate alınarak, davalı vekilinin tüm ve diğer temyiz itirazlarının reddi, hükmün bozulması ve peşin harcın istek halinde iadesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: İİK'nın 67/2 Maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2016/8763 E.  ,  2017/311 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ve davacı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı bankanın ... Şubesi"nin müvekkilinin iradesine, havale talimatına ve talebine aykırı olarak kimlik bilgileri örtüşmeyen (... oğlu ... ...even yerine ... oğlu ... ...) birine ödeme yapmak suretiyle müvekkilini 17.000,00 TL zarara uğrattığını, alacağın tahsili için ... . İcra Müdürlüğü"nün 2012/349 sayılı dosyasında başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, olayın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının hem dolandırıldığından bahisle savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, hem de müvekkilinden alacak talep ettiğini, haksız fiil failinden talepte bulunması gerektiğini, havalenin davacının talimatı alınarak gerçekleştirilmiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının havale talimatı üzerine davalı bankanın havale gönderilen kişinin baba adının ve soyadının davacı talimatındaki kişinin baba adından ve soyadından birer harf farklı olmasına, bilgilerin tutmamasına karşın işlemi yapmadan önce davacı müşteriyi uyarıp kesin talimatını almadan yanlış kişiye ödeme yaptığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dairemizin 28.05.2015 tarihli 2014/19941 esas ve 2015/7813 karar sayılı ilamı ile "davacının davalı bankanın haksız fiilinden kaynaklanan zararının tamamının tazminini isteyebileceği gözetilerek, davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması neticesinde, davacının havale gönderilen kişinin baba adının ve soyadının kendi talimatındaki kişinin baba adından ve soyadından farklı olması nedeniyle işlemden dönmek ve verdiği parayı bankadan geri almak istediği, bu durumunda bankanın işlemi yapmadan önce müşterisini uyarması gerektiği, davalı bankanın bu uyarıyı yapmadığı, bundan dolayı sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile bankanın itirazının iptaline ancak alacak yargılama sonucu belirlenmekle likit nitelikte olmadığından icra inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Alacak likit bir başka deyişle borçlusu tarafından hesap edilebilir nitelikte olduğundan İİK"nun 67/2 maddesi uyarınca davacının yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile talebin reddi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.