9. Hukuk Dairesi 2015/30104 E. , 2019/2886 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin Nisan 2005-19.02.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde “ilaç mümessili” olarak çalıştığını, 19.02.2012 tarihinde davalı işveren tarafından “iş koşullarında meydana gelen değişiklik” gerekçesi ile haksız olarak işten çıkarıldığını, akdin feshi sırasında bir kısım işçilik alacaklarının ödendiğini ancak 2011 yılı için hak ettiği satış primlerinin ödenmediğini, bu primlerin ödeneceği sözlü olarak kendisine ifade edilmesine ve prim ödeme günü geçmiş olmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine davalıya ihtarname keşide ederek prim ödemesinin yapılmasını istediğini, davalı şirketin bir önceki yıl doğan primleri Mart ayında ödediğini, kendisinin Şubat ayında işten çıkarılması nedeniyle prim alamadan ayrıldığını, söz konusu protokolü imzalamazsa diğer haklarının da ödenmeyeceği belirtildiğinden fesih protokolünü imzalamak zorunda kaldığını, 2011 yılında hak etmiş olduğu primlerinin keşide ettiği ihtarnameye karşın ödenmemesi sebebiyle iş bu davayı açmak zorunda kaldığını iddia ederek, 2011 yılı satışları nedeniyle hak ettiği satış priminin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdini kendinin haksız olarak feshettiğini, ekonomik açıdan mağdur olmaması için müvekkili şirketin tüm hakediş ve tazminatlarını ödediğini, dosyaya sunduğu fesih protokolünden de görüleceği üzere davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacıya kıdem tazminatına ek olarak 35.000,00 TL fesih tazminatı ödendiğini, davacının buna rağmen müvekkili şirketten haksız olarak prim talebinde bulunduğunu, protokolün 4. maddesinde davacı işçinin herhangi bir nam altında işe iade, tazminat davası ve sair dava açması halinde bu durumun protokole aykırılık teşkil edeceğini ve protokol gereği ödenen tazminatların cezai şart olarak ödemekle yükümlü olacağını, kendisine yapılan ödemelerin mahsup edileceğini ayrıca işveren açısından ihbar tazminatı isteme hakkının doğacağının kararlaştırıldığını, bu nedenle bu maddeye dayalı olarak her türlü dava ve talep haklarını saklı tuttuklarını, ayrıca bu protokole göre takas mahsup def’i hakkını da kullandıklarını, müvekkili şirketteki prim sistemi uygulamasına göre davacının 2011 yılına ilişkin prim talep hakkı bulunmadığını, iş sözleşmesinde yapılan prim ödemelerinin tek taraflı olarak yaptığı ödemeler olduğu, tekerrüre esas teşkil etmediği, müktesep hak olarak talep edilemeyeceği, işverenin tek taraflı olarak bu ödemeleri yapıp yapmamakta, miktar ve zamanının tesbitinde serbest olduğunun belirlendiğini, bu esaslar çerçevesinde düzenlenmiş prim sirküleri bulunduğunu, buna göre çalışanlar için TL hedef realizasyonu ve ürün hedef realizasyonu olmak üzere iki hedef olduğunu, bu esasların tüm çalışanlar için uygulandığını ve davacının bu sisteme göre 2011 yılında prime hak kazanamadığını, kaldı ki prim uygulamasının işyeri şartı haline gelmediğini, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının prime hak kazanabilmesi için gerekli satış hedeflerini gerçekleştiremediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacı işçi 2011 yılına ait prim alacağının tahsilini talep etmiş, Mahkemece o yıla ait satış kotasının doldurulmadığı gerekçesi ile isteğin reddine karar verilmiştir.
Bilirkişi raporunda normal satış rakamlarına göre kotanın dolmadığı belirtilmiş olmakla birlikte ekstrem satışlarla ilgili dosyada belge olmadığı belirtilmiş yine önceki yıllara ait prim ödeme belgelerinin bulunmadığı açıklanmıştır.
Davacı vekili 08.12.2014 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile ekstrem satış olarak işlem gördüğünü ileri sürdüğü satışla ilgili bir kısım belgeleri sunmuştur. Mahkemece sözü edilen belgeler değerlendirilmeden sonuca gidilmesi hatalıdır. Gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak davacının sunduğu belgeler değerlendirilmeli, alınacak rapor dosya içindeki tanık beyanı ve belgeler yeniden değerlendirmeye tabi tutularak istekle ilgili karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.