Esas No: 2021/29311
Karar No: 2022/4856
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/29311 Esas 2022/4856 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, Elektronik Haberleşme Kanunu'na aykırılık suçundan 2 kez 1000 TL para cezasına çarptırılmıştı. Ancak Yüksek Adalet Bakanlığı, dosyanın kanun yararına bozulması isteğinde bulundu. İhbarnamede, mahkemenin kararının usule aykırı olduğu belirtilerek, sanığın önödeme ihtarına uymayıp mahkûmiyetine karar verilmesi de hatalı bulundu. Yargıtay, kanun yararına bozma istemini reddettiği Başaran İletişim adlı işyerinin yetkilisi olan sanığın bizzat sözleşme oluşturma fiilini gerçekleştirmese dahi hattın aktivasyonunu sağlayacak onay işlemlerini gerçekleştirdiği anlaşıldı. Bu nedenle, Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/03/2017 tarih ve 2016/782 Esas ve 2017/243 Karar sayılı kararı, 5271 sayılı CMK'nun 309/4-a maddesi uyarınca BOZULDU. Kararda geçen kanun maddeleri ise Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63/10 ve Türk Ceza Kanunu'nun 62 ve 52. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na aykırılık suçundan sanık ...’un, anılan Kanun'un 63/10, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62 ve 52. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk Lirası (2 kez) adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/03/2017 tarihli ve 2016/782 esas, 2017/243 iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 26/07/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/09/2021 tarihli ve KYB. 2021/95586 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
1-Dosya kapsamına göre, soruşturma aşamasında sanık ...’a 31/05/2016 tarihli önödeme önerisine ilişkin kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre 29/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın yasal süresi içerisinde önödeme ihtarına uymadığı gerekçesiyle Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık hakkında 02/11/2016 tarihli iddianame tanzim edilmesi üzerine, Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/03/2017 tarihli kararı ile sanığın mahkumiyetine dair karar verilmiş ise de, sanık hakkında Cumhuriyet savcılığı tarafından soruşturma aşamasında düzenlenen ön ödeme emrinin, öncelikle sanığın bilinen en son adresine tebliğe çıkarılarak, önceki adresinde bulunamayan sanığın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi olup olmadığının araştırılması ve mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ yapılması gerektiği, mernis adresinin olmadığının tespiti halinde ancak daha önce usulüne uygun bir şekilde tebligat yapılan adrese 7201 sayılı Kanun'un 35. maddesine göre tebliğ işlemi yapılabileceği cihetle, mernis araştırması yapıldığa dair bir kayıt bulunmayan ve daha önce usulüne uygun bir tebligat yapılmayan “Kınıklı Mah. 6051. Sk. No:4/3 Akköy(Kapanan)/Denizli” adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usule aykırı olduğu nazara alınarak, kovuşturma aşamasında mahkemesince yeniden ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre sanığın hukukî durumunun takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-Adı geçen sanığın müştekinin bilgisi dışında nüfus cüzdanı fotokopisi ve kimlik bilgilerini kullanıp müşteki adına imza atarak sahte cep telefonu aboneliği sözleşmesi düzenlediğinden bahisle mahkûmiyetine karar verilmişse de, söz konusu abonelik sözleşmesi suretinin incelenmesinde Başaran İletişim-... isimli bir işyerine ait kaşe ve kaşe üzerinde bir imza bulunduğu, sanığın kanun yararına bozma talepli dilekçesi ile bahse konu sözleşmenin Adnan Dobruca'ya ait Muhtar İletişim isimli firma tarafından yapıldığının belirtmesine rağmen, bahse konu hususlara ilişkin olarak hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan, sanık ve ilgili işyerinde çalıştığı bildirilen kişilerin imza ve yazı örnekleri temin edilerek sözleşme aslı ile ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, yargılama aşamasında da sanık aleyhine bir delil elde edilemeden, gerekçeli kararda sanığın önödeme önerisini yerine getirmediğinden bahisle atılı suçu adı geçen sanığın işlemiş olduğuna dair hiçbir delil ve gerekçeye yer verilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Kanun yararına bozma ihbarnamesinin (2) numaralı maddesi yönünden yapılan değerlendirmede;
26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin süreklilik arz eden kararlarında belirtildiği üzere, kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesine ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz.
Mahkemece kanun yararına bozma isteminde ileri sürülen nedenler yönünden dosya kapsamında tüm deliller tartışılıp takdir edilmek suretiyle karar verildiği ve delil takdiri yapılarak verilen kararlar aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceği gibi Başaran İletişim adlı iş yerinin yetkilisi olan sanığın bizzat sözleşme oluşturma fiilini gerçekleştirmese dahi hattın aktivasyonunu sağlayacak onay işlemlerini gerçekleştirdiği anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
II- Kanun yararına bozma ihbarnamesinin (1) numaralı maddesi yönünden yapılan değerlendirmede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesi içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden, Denizli 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/03/2017 tarih ve 2016/782 Esas ve 2017/243 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 14/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.